Allah, kendisine ibadet edilmesine muhtaç değildir. İbadetler bize; düşünce, üretim, paylaşım, kaynaşma, kucaklaşma ve Yaratıcı ile gönül bağımızı canlı tutma imkânı vermek ve bu yolla daha mutlu yaşamamızı ve daha hızlı tekâmül etmemizi sağlamak içindir.
KAF SURESI
"Yeryüzünü de döşedik ve ona sabit dağlar koyduk. Orada gönül açan her türden (bitkiler) yetiştirdik. Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık). Gökten bereketli bir su indirdik, onunla bahçeler ve biçilecek daneler bitirdik. Kullara rizik olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir."
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Zira birbirine söz vermek karşılıklı düğüm atmak gibidir. Sözleştiğimiz kişi sözünde durmazsa içimizde bir yumru, bir düğüm, bir ukde kalır. Buna gönül üzüntüsü de derler.
Sana bir sır vermek isterim. İçinde ne kadar kin tutarsan zihninde o kadar çok düşünce,vesvese oluşur. Çünkü kin ,şeytanın en sevdiği duygudur. Köpekbalığı nasıl kan kokusuna hızlıca geliyorsa,şeytan da kin barındıran insana o denli hızlıca gelir ve zihnine psikolojini bozacak düşünceler getirir. Seni daima geçmişte tutar.
Hadid suresi
Hadîd Sûresi / 11.Ayet Kim ki Allah’a “karz-ı hasen”*le bir borç verirse Allah da ona o(nun karşılığı)nı kat kat artırır. Hem ona değerli bir mükâfat da vardır. DİPNOT * Karz-ı hasen (güzel bir borç): Karşılığını Allah’tan bekleyerek, malın iyisinden, helalinden gönül hoşluğu ile gösterişsiz olarak Allah yolunda vermektir. Bu da Allah’a vermek gibidir. Sırf Allah rızası için darda kalmış müslümana borç vermek veya tahsilinde kolaylık sağlamak da böyledir. Ebû Dahdâh (ra.); “Ey Allah’ın Resûlü! Allahu Teâlâ bizden ödünç mü istiyor?” dedi. O da “Evet” diye cevap verdi. Bunun üzerine “Elini bana ver.” dedi. Resûlullah (sas.) da elini ona uzattığında elini tutup dedi ki; “Ben bahçemi Rabbime ödünç verdim.” Ebû Dahdâh’ın bahçesinde 600 hurma ağacı bulunuyordu. Hanımı ve çocukları orada oturuyorlardı. Ebû Dahdâh gelip onlara; “Artık buradan çıkın, ben onu Rabbime ödünç verdim.” dedi. Kadının sözü ancak; “Bu alışverişin hayırlı olsun.” demek oldu. Çocuğunu ve eşyasını taşıdı. Resûlullah (sas.), “Ebû Dahdâh’ın cennette kocaman dalları olan hurma ağaçları var.” buyurdu.
insanın; daha uçarken görüp gönül verdiği bir serçenin ona sevdalanır sevdalanmaz, kanat çırparak gözden yitip gitmesi gibi. her birimizin yaşamı, kandan soluk vermek ve havadan soluk almaktan başka bir şey değildir. tıpkı havayı ciğerlerimize çekip sonra onu geri vermemiz gibi, daha dün ya da önceki gün sahip olduğumuz tüm soluma gücünü, onu aldığımız kaynağa geri veriyoruz şimdi.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.