Bir gün açılırsa gözyaşı çiçekleri,
Bakma, bakma ki zoruna gider.
Acı ve kan, nasıl tutmuş kılcal damarları,
Nasıl düşmüş insanlık, insanlık tarafından yerlere;
Küçük, büyük herkes, nasıl sürülmüş topraklara
Ve umarsızlık, nasıl bir dehşet tattırmış, bakanlara.
Doğruyu anlamak için değildi yaşantımız,
Bir kakofoniyi görmek, yalnızca görmek içindi tümü.
Derimiz yanmadan, etimiz parçalanmadan;
Ruhumuz çalınmadan, ahmaktık, ahmaktık ki göremedik.
Ve mâni olmak yerine, içiverdik sahtekar bakışlarımızla
Toz pembe rüyalarımızın şerbetini, kâbus gerçekler ardında.
D.p sersefil