Amerikalı yazar John Verdon yine nefes kesen bir romanla beni etkiledi. Açıkçası ikinci serinin konusunu bildiğim için okuma istediğim yoktu çünkü konu ilgimi çekmemişti. Kendi düğününde başı kesilen bir gelin; gövdesi sandalyede başı ise masada gövdeye çevrilmiş şekildedir. Korkunç bir olayın ardındaysa büyük bir gizem var. Peki neydi bu? İşte
"Bazı verilere göre tüm kadınların yüzde yirmisiyle erkeklerin yüzde onu çocukken tacize uğruyor. Ayrıca tüm taciz girişimlerinin faillerinin yüzde onu kadın. Kabataslak bir hesapla milyonlarca cinsel taciz vakası olduğunu düşünebiliriz. Bu da yüz binlerce kadın tacizciyle karşı karşıyayız demektir. Ama sizin de benim kadar iyi bildiğiniz gibi burada bir çifte standart söz konusudur. Aileler, anneleri, ablaları, çocuk bakıcılarını polise ihbar etme konusunda çekingen davranırlar. Emniyet güçleri de genç kadınlara yöneltilen tacizci suçlamalarını mümkün olduğunca ciddiye almazlar. Mahkemeler de onları cezalandırmaya istekli değillerdir. Toplum genelde erkeklerin taciz yaptığını düşündüğü için benzeri şeylerin kadınlar tarafından da yapılabileceğini kabul etmeye pek yanaşmaz. Ama yapılan araştırmalarda erkek tacizcilerin önemli bir kısmının küçüklüklerinde kadın tacizcilerin eylemlerine maruz kaldıkları için bu yola girdikleri gözlemlenmiştir."