Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülsüm kaya

Gülsüm kaya
@gulsumlkaya
Kendini küçük görmeyi bırak, sen yürüyen evrensin.
415 syf.
·
Puan vermedi
·
27 günde okudu
Ahmet Hamdi Tanpınar'dan okuduğum ilk kitap. Bu mükemmel yazarı daha önce tanımadığıma üzüldüm açıkçası. Bu eseri en güzel şekilde yorumlayamacağımı biliyorum yinede unutmadan birkaç şey yazmak istiyorum. Kitap 4 bölümden oluşuyor ama birbirinden bağımsız değil, iç içe geçen bölümler. 1930'lu yılların sonları, Cumhuriyet sonrası, 2.
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,4bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
#Huzursuzluk
Muhteşem bir kitap okudum diyebilirim. Nasıl başladım, nasıl bitti hiç anlamadım, elimden bırakamadım. Sanırım uzun zamandır hiçbir kitap beni ağlatacak duruma getirmemişti. Ta ki Huzursuzluk'a kadar. Sayfa sayısı az ama insanı sarsan bir kitap. Kitap'ta gazetecimiz Mardin'den çocukluk arkadaşının ölüm haberini alıyor ve Mardin'e gidiyor. Gittiğinde arkadaşının ölümünün normal bir ölüm olmadığını anlıyor. Yezidiler, Şengal Dağı, IŞİD... Bu üç kelime nasıl bir araya geldi? Ne oldu da hepsi birbirine girdi okuyunca anlıyorsunuz. Sınırdaki mülteci kamplarında belki de gerçekler "gerçekten" gösterilmiyor. Yezidiler'in yaşadığı sıkıntıları demek bile utanç veriyor bana ama yaşadıklarını sadece bir kez okusanız anlarsınız. Hele kitapta Zilan karakterinin anlattıkları kanımı dondurdu. Çok çok etkilendim. Herkes okumalı... ( Mardin benim memleketim olduğu için kitabı okuduğum süre içinde burnumun direği sızladı ne kadar özlediğimi farkettim. Tarihi yapısından bahsedildiğinde gitmek için can attım çünkü Mardin öyle bir şehir ki kaç defa gezersen gez hep gitmek istersin.) "İnsanlık diye yücelttiğimiz şey aslında ne aşağılayıcı bir kavram diye düşündüm." "Asil insanların en neşeli zamanlarında bile bir hüzün vardır, daha düşük ruhlar ise en sefil zamanında bile neşelidir." #kitapönerisi #kitapsözleri #kitapaşkı #kitap #doğankitap #huzursuzluk #zülfülivaneli #books #bookstagram #booklover #booktok
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,6bin okunma
712 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
#Büyük Umutlar/ Charles Dickens
'Bize öğrettikleri şeylerin hepsi yalanmış çünkü, birtek acı çekmekmiş doğru olan. Sayfa sayısıyla göz korkutan ama okudukça keşke hiç bitmese dediğim kitaplardan biri oldu Büyük Umutlar. Pip'i okumak, Pip'in umutlarına hayatına tanık olmak çok keyifliydi bence. Eserin ilk basım tarihi Ağustos 1861 imiş. Okurken düşündüğüm şeylerden biri oldu bu; 1861 yılında böyle kalınlıkta bir klasik kaleme alınıyor, günümüze kadar uzanıyor ve okuyan herkesi hâlâ etkilemeye devam ediyor. Ne kadar güzel değil mi? Klasik kelimesini sonuna kadar hakediyor bu yönüyle. Kitabın tamamı kahramanımız Philip ya da küçükken kendisine taktığı isim ile Pip'in gözünden anlatılıyor. Pip olağanüstü gelişmeler sonucu hiç beklemediği bir anda seçkin sınıfına dahil olma şansını elde ediyor ve Dickens tüm romanı boyunca yaşanan olayları Pip'in ağzından anlatıyor. Buradan da anlaşılacağı gibi yazar dönemin İngiltere'sindeki sosyo-ekonomik duruma, toplumsal ilişkilere ve devlet düzenine de değinmiş oluyor. Kitabın dili akıcı ve sade. Okurken hiç sıkılmadım, yer yer şaşırdım yer yer üzüldüm hatta. Yazar genel olarak hüzünlü bir son yazsa da umut vaat eden mutlu bir sona da göz kırpmış. Tek bir olaya bağlı olmayan çeşitli olaylar ve karakterleri de içinde barındıran ve bunları ustaca birbirine bağlayan bir klasik. Bence hiç vakit kaybetmeden okumalısınız. Yazarın okuduğum ikinci kitabı Büyük Umutlar. Sırayla diğer kitaplarını da okuyacağım. Doğru yaşa, rahat ölürsün.. Vicdan azabı devasa bir cezadır..
Büyük Umutlar
Büyük UmutlarCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202114,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
324 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Zülfü Livaneli ve çıkan en yeni kitabı- Kaplanın Sırtında..
Livaneli'den yine muhteşem bir kitap okudum ve günlerdir etkisinden çıkamıyorum.:) Yanlış zamanda tahta çıkan çaresiz padişah. Kitap 2.ci Abdülhamid'in Selanik'teki sürgün yıllarını anlatıyor. (3 yıl) ilk sayfadan kendinizi Alatini Köşkü'nde karanlık ve eski bir odada buluyorsunuz. Sanki sultan Abdülhamid yanıbaşınızda, eşleri ve çocukları odanın diğer köşesinde hepiniz korkuyla cellatları bekliyorsunuz. Tarihten de bilindiği üzere Sultan Reşad köşke cellat değil tam tersi eski sultan ve ailesinin sağlık sorunlarıyla ilgilenmesi için bir doktor gönderiyor. Tabi bizim evhamlı padişah zehirlenerek öldürüleceğini düşünüyor. Ama bu düşüncesi de bir süre sonra diğer kuruntuları gibi yok oluyor. İşte kitap tam da bu münasebetlerde ortaya çıkıyor. Doktor bir ittihatçı olmasına rağmen ettiği yeminden dolayı mesleğini layıkıyla yerine getirmeye çalışıyor. Bu sırada Abdülhamid'in ona anlattıklarını da evine gittiğinde gizlice yazıya geçiriyor. Yazarımız da bu anılardan esinlenerek bu güzel kitabı bizlerle buluşturuyor. Kitapta sultan Abdülhamid'in amcası sultan Abdülaziz ve kardeşi 4.Murat ile gittiği Avrupa seyahatinden tutun da ülkede uyguladığı doğru/yanlış politikalara kadar her bilgi var. Yazar bize biraz da sultan Abdülhamid'e kendisiyle ilgili yanlış bilinen bazı doğruları veya doğru bilinen bazı yanlışları, neyi neden yaptığını anlattırarak bu talihsiz sultanı anlamamızı istiyor. Sultan'ın zekâsına ve imanına hayran kaldım diyebilirim. Her sayfası insanı içine çeken bu muhteşem kitabı her kitapsever okumalı..
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229,7bin okunma
292 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
#Sis ve Gece
Ahmet Ümit'ten okuduğum ilk kitaptı ve son olmayacak:) kısaca bahsedecek olursam; İstihbarat'ta çalışan Sedat evli ve iki çocuk babasıdır. Bir gün kendisine kurulan pusuda yaralanır ve uyandığında, aşık olduğu kadın olan Mine'nin ortalıktan kaybolduğunu duyup peşine düşer. Mine'nin kayboluşuyla hayatı alt üst olur ama o pes etmez ve uzun zaman aramaya devam eder. Sonunu hiç böyle tahmin edemedim ve çok üzdü. Kitap oldukça sürükleyici. Tavsiye ediyorum. Şöyle bir not bırakayım. ( Benim gibi ilk defa Ahmet Ümit okuyacaklar için başlanması gereken ilk kitap bu olmamalı.) Diğer kitaplarını da keyifle okuyacağıma eminim. Keyifli okumalar diliyorum.
Sis ve Gece
Sis ve GeceAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201918,9bin okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
#hayır diyebilme sanatı
2 yıldır kitaplığımda olan ve okumaya bir türlü fırsatımın olmadığı bir kitaptı. Bu ay okumaya karar verdim ve açıkçası beklentim yüksekti. Kitap 4 bölümden oluşuyor. Ve her bölümde detaylı açıklamalar var. Neden hayır diyemiyoruz? Hayır demek neden zordur? Ve nasıl hayır deriz? gibi. En beğendiğim tarafı; yaşadığımız korku ve kaygıların hayır dememize engel olduğu gerçeğiyle yüzleştirmesi oldu. Maalesef bizim toplumumuzda 'hayır' kelimesi çok kullanılamıyor, bu bazen iyi bazen kötü şeylere sebep olabiliyor. 'Hayır' demenin kendi sınırlarımız için ne kadar önemli olduğu çokça vurgulanmış kitapta. Ben gerektiğinde evet demeyi de önemsiyorum, çünkü giderek bireyselleşen bir toplumda 'hayır'ı çok kullanmak bizi daha da yalnızlaştırır gibi geliyor. Kitapla ilgili olumsuz düşüncem ise başlarda keyifli olup sonlara doğru sürekli tekrarlaması oldu. Kitabın özü, hayır demenin ne kadar önemli olduğu. Güzel bir kişisel gelişim kitabı, hiç hayır diyemeyen insanlar için çok faydalı olacağını düşünüyorum. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum.:)) #alıntılar "Unutmayın, en ağır yük 'hayır'diyemeyen insanın yüküdür." "Hayır diyebildiğiniz ölçüde, özgürlük alanınıza sahip çıkarsınız." "İnsan hayatta kendine verdiği değer kadar mutludur. Değersizlik hissi başlı başına üstesinden gelinmesi gereken psikolojik bir sorundur."
Hayır Diyebilme Sanatı
Hayır Diyebilme SanatıMüthiş Psikoloji · Destek Yayınları · 202011,5bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
#okuyun, okutturun. Öyle bir kitap okudum ki, tanıdığım, tanımadığım herkese alıp dağıtmak istiyorum.:) Rus yazar ve hatip olan Grigoriy petrova hayran kaldım anlatımından dolayı. Beyaz zambaklar ülkesinde, Finlandiya'yı konu edinen bir kitap. Kitapta bataklıklar ve kayalıklar arasında yer alan, doğal kaynakları olmayan bu küçük ülkenin, yoksulluktan kurtuluşunun. Siyasi ekonomik ve kültürel açıdan gelişmiş bir ülkeye dönüşümünün hikayesi anlatılıyor. Bu dönüşümün mimarlarıda, yani kitaptaki tanımıyla "yaşam mimarları" toplumun her kesiminden, kalbi vatan sevgisi ve hizmet aşkıyla çarpan, avukat mimar, din adamı, öğretmen, köylü, işçi ve mermer ustasıdır. Kitabı okurken Suomi halkının bütün imkansızlıklara rağmen var olma çabasına tanıklık ediyoruz. Eser de, bir halkın ekonomik başarıya ulaşmasının temelinde emek, inanç ve yaptığınız işi sevmenin ne kadar önemli olduğu vurgulanıyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün okuduğunda hayran kaldığı kitabın, ülkedeki okulların özellikle askeri okulların müfredatina dahil edilmesini emrettiği, Beyaz zambaklar ülkesinde kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap. Kitapta en sevdiğim ve hayran kaldığım karakter tabiki snelman, yaptığı konuşmalarla çevresine umut ve azim aşılıyor, bizde dönüp kendimize sormalıyız ne yapabilirim diye. Keyifli okumalar diliyorum.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Koridor Yayıncılık · 201799,4bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Uzun zamandır tiyatro eseri okumak istiyordum ama çekiniyordum, iyiki bu kitapla okumaya başlamışım. Kitabın adının hakkını sonuna kadar verdiğini düşünüyorum. 'Cimri' kelimesinin anlamını Harpagon karakteriyle iliklerinize kadar hissedeceksiniz. İnsan bu kadar cimri olamaz dedirten harika bir tiyatro oyunu, birçok yerinde sesli güldüm.:) Çok keyif alarak ve severek okudum kesinlikle tavsiye ediyorum. Ayrıca Moliére sevdiğim yazarlar arasına girdi.:) Kitabın giriş bölümünde yazar ve tiyatroyla ilgili çok güzel açıklamalar var okumadan geçmeyin. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum...
Cimri
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202221,9bin okunma
105 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Çin edebiyatından okuduğum ilk kitap. Günler aylar yıllar, tam olarak zor şartların ve umudun kitabı. Kuraklığın son aşamasına gelinen bir köyde, hayatta kalmak için yurtlarını terk eden insanların arasından yaşlı bir adam kör köpeğiyle kalmayı tercih ediyor. Umudunu bir mısır fidesine yükleyen yaşlı adam, bir yandan fideyi yeşertmeye çabalarken, bir yandan da yalnızlığın, açlığın tükenişini yaşıyor. Kör köpek ise tam bir sadakat timsali. Sonu hazin bir şekilde biten ve günlerce etkisinden çıkamadığım bir kitaptı. Herkese tavsiye ederim.
Günler Aylar Yıllar
Günler Aylar YıllarYan Lianke · Jaguar Kitap · 20204,380 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Her kitabını okuduğum çok sevdiğim yazarın yeni çıkan ve çıkar çıkmaz aldığım muhteşem bir kitabı daha. Günlere yayarak okudum hemen bitmesin diye:) Kitaptaki olayların gerçek olması insanı daha da motive ediyor ve kesinlikle yolculuklara çıkma isteği oluyor. Yazar'in yani profesörün bir arayış içinde olduğu ve bunun için çıktığı yolculuk onun ve tanıştığı yabancı dostu james'in hayatını değiştiriyor. Birlikte yaptıkları geziler, felsefî sohpetleri insana kendi üzerinde düşünme ve yaşamda nerede olduğunu gösterme şansı veriyor. ( Ne için varsan, onun için yaşa; Diyor du dostu. Sahi ne için varız ve nasıl yaşıyoruz. Bilgiyi hayata geçirmedikten sonra ne anlamı vardı ki öğrenmenin. Beni etkileyen en önemli kısımlarından biri şuydu; Hayat tekâmüller silsilesidir ve insanın hayatında üç önemli nokta vardır. İlki doğmak ve bu bizim elimizde değildir. Üçüncüsü ölmek ki buda bizim elimizde değildir. İkincisi ise yaşarken yapabileceğimiz elimizde olmayan tek şeydir, o da anlamı bulmaktır. Ne için yaşadığını bulmak, nereden gelip nereye yürüdüğünü anlamak, tüm bunların ne için olduğunu anlamak. Bu soruların peşine düşmek bu dünyada anlamlı olabilecek tek eylemdir... Ne yazsam az kalır kitap hakkında, o yüzden herkesin mutlaka alıp okuması gerekiyor. Umarım ne için yaşadığımızı bulup onun için yaşarız.. şimdiden keyifli okumalar herkese.:)
Ne İçin Varsan Onun İçin Yaşa
Ne İçin Varsan Onun İçin YaşaHikmet Anıl Öztekin · Destek Yayınları · 20216,2bin okunma
Reklam
100 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Tolstoy'u bana sevdiren muhteşem bir kitabı daha. Ölüm korkusunu ivan ilyiçle birlikte hissettim. Becerikli olmayan bir memurun, en becerikli ortanca oğlu, ivan ilyiç'in hastalık sürecindeki içsel sorgulamalarını, yaşadığı dramı ve dehşet verici ölümünün kaleme alındığı bir eser. Ölümü düşünmeden geçen ona göre rahat ve eğlenceli hayatında; ölüme yaklaşınca tek bir anını bile onu düşünmeden geçirememesiyle girdiği iç savaşı, içimize işliyor ve okurken bir an durup kendimizide sorgulamamiza sebep oluyor. İvan ilyiç'in fiziksel sağlığı, gitgide bozulurken manevi yönden de yıkıma uğruyor, çünkü çevresindekiler hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyor. Hem yalnız kalmamak ilgi görmek istiyor hemde ailesinin yapmacık tavırları acılarını artırıyor. Öfkesini, nefretini, kuşkularını, acınma isteğini, umudunu, Tüm bu duyguları bir arada bize sunduğu, kısa ama etkili bu eser için Tolstoy'a ne kadar özgü yağdırsam azdır.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,3bin okunma
540 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Nereden başlasam, duygularımı nasıl ifade etsem bilmiyorum, ah! Sylvia; sende ne kadar da kendimi gördüm. Uzun, soluklu bir okumanın sonunda tavana bakıyorum. Acaba son anında ne hissediyordu diye düşünüyorum. Kitabı tavsiye üzerine okudum, iyikide okumuşum, bazen mutlu, herşeyi yapabilecek güçte bir slyvia, bazende karamsar, mutsuz bir slyvia, çoğumuzun olduğu gibi. Fırtınalı bir hayat, aşık olduğu adam tarafından ihanete uğraması, annesine olan öfkesi ve baba faktörünü farklı adamlarda araması, çoğu yerde ağladım çünkü bende aynı duyguları yaşamıştım, bir zamanlar benim gibi hisseden, üzülen, sevinen bir kadının var olması bana yalnız olmadığımı hissettirdi her yönüyle çok sevdim slyvia yi. Okuyan herkesin kendinden birşeyler bulacağı bu güzel kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum. Yalnız çevirisi iyi olanından alın, benim okuduğum çeviri kötüydü buna rağmen sıkılmadan okudum.
Günlükler
GünlüklerSylvia Plath · Kırmızı Kedi · 20141,068 okunma