Tanrı günü de gücü de vermişti,günde güçte çalışmaya verilmiş ödülüde yine çalışmadaydi ,ama çalışma kimin içindi? çalışmanın meyveleri nasıl olacaktı,?bu düşünceler ilgisiz ve önemsiz düşüncelerdi.
Kendi sofrasından düşen kırıntıları yiyor ;kısa bir süre için öbürlerinden tok hissediyor kendini, ama masada nasıl yemek yenir hatırlamıyor;ancak artık geride yenicek kirintida kalmıyor.
Bilim insanı kendisini öncelikli olarak tanrının eserini inceliyormuş gibi görebilir, fakat bunu boşlukta değil,bunu toplumsal kalıp içerisinde gerçekleştirirki bu kalıp kendisi farkında olmasa bile düşüncelerini şekillendirir.