Gündüz insan ruhu birçok hisle altüst olur ve zihin de birçok şeyle meşgul olur, geceleri insanlar uyuyabilirler fakat bir kere uyandıktan sonra insanı tekrar uyku tutmaz. Uyku ilk geldiği gibi kolaylıkla gelmez.
bugüne kadar okuduğum kitapların içinde beni okumak için sabırsızlandıran bir kitap. genelde akşamları kitap okuyorum yatmadan hemen önce ve bu kitabı okumaya başladığımdan beri gece gündüz hergün her saat okuyorum.sürükleyici
Kristin Hannah'ı ilk kez okudum...Ateşböceği Yolu kitabı çok meşhur olunca yazarın anlatımını merak edip son kitabını denemek istedim....
Açıkcası bu kadar kalın bi romana göre hikaye çok yavaş ilerledi..Sonu da fazla özensiz geldi..En azından sonunda yazar okuyucuyu birazcık şaşırtsaydı bu hikaye daha ilgi çekici olabilirdi...
Kitap hakkında aklımda kalacak tek şey "Sıcacık bi hikaye olduğu ve Alice'in okurken tebessüm ettiren yarım yamalak kelimeleri"
Kitaplar ölüleri canlandırmaz; bir budalayı akıllı, bir aptalı zeki yapmaz. Zekayı canlandırır, biler, keskinleştirir ve bilgi açlığını giderir. Ondan sessizlik istediğinde dilsizdir; konuşturmak istersen eğer bir hatip olur. Kitap sayesinde, bir ay içinde, bir uzmanın ağzından bir yaşam boyu öğrenemeyeceğin kadar şey öğrenirsin ve bu yüzden bilgiye borçlanmış olmazsın. Kitap seni iğrenç insanlarla düşüp kalkmaktan ve aptal, anlayışsız insanlarla ilişki kurmaktan kurtarır. Gece gündüz, hem yolculuklarında hem yerleşik bir yaşam sürerken itaat eder sana. Gözden düşersen eğer, kitap sana gene hizmet etmeye devam edebilir. Sana doğru ters rüzgarlar esmeye başlarsa, kitap sırtını dönmez. Öyle bir zaman gelir ki kitap, yazarından üstün olur.
Bu yazar dram türünün en önde gelen ismi sanırım. Yazarın üslubunun akıcılığına hayranım. Bu kitabını da alıp bir çırpıda okumuştum hemen. Ayrıca bu romanın etkisinden belli bir süre sonra çıkıyorsunuz hemen istediğiniz zaman çıkmak mümkün değil. Yazarı seviyorum, yazarın kitaplarını da seviyorum. Henüz okumayan varsa okusun bence daha fazla geç kalmadan.