. Bu bitmek bilmez sohbet, yakınmalı ama aynı zamanda şen bir tınısı olan sesler, havada daireler çizerek uçuşup duruyordu. Hiç kesilmedi; sokağın sonuna kadar, köşeyi döndükten sonra, tandır’daki kuyrukta. Kumar oynayan kocalar. Annelerine aşırı düşkün olan, karılarına tek rupiyi çok gören kocalar. Meryem bu kadar çok kadının nasıl olup da aynı bahtsızlığa düştüğünü, hepsinin de nasıl böylesine berbat erkeklerle evlenebildiğini merak etti. .
Güneş doğduktan hemen sonra denizin aldığı renktedir gözleri ve batıya doğru baktığımızda, uzaklaşan karanlıklar
Reklam
Firavn bir zamanlar kalbinde samimi bir heyecan uyandıran tapınağın loşluğunda bu tanrı kalabalığının arasında dolaştı. Gözlerinde acılık. Sonra çöle mühürlü pencerelerin birinden, doğmaktan olan güneşe şöyle bir baktı. Ra, dedi, Mısr'ın kalabalık tanrılarının başı. "Batıp giden" seni nasıl seveyim, doğanı ve batanı nasıl tanrı bileyim? Çöl doğuracak seni her sabah, Nil yutacak her akşam. Gücüne nasıl güveneyim?
Sayfa 208Kitabı okudu
Güneş doğduktan sonra gözlerini açanlar için geçen her dakika güzelliği anlamak için kaybedilmiş olacak.
Sayfa 22 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Bu bitmek bilmez sohbet, yakınmalı ama aynı zamanda şen bir tınısı olan sesler, havada daireler çizerek uçuşup duruyordu. Hiç kesilmedi; sokağın sonuna kadar, köşeyi döndükten sonra, tandırdaki kuyrukta. Kumar oynayan kocalar. Annelerine aşırı düşkün olan, karılarına tek rupiyi çok gören kocalar. Meryem bu kadar çok kadının nasıl olup da aynı bahtsızlığa düştüğünü, hepsinin de nasıl böylesine berbat erkeklerle evlenebildiğini merak etti. Yoksa bu, evli kadınlara özgü, kendisinin bilmediği bir oyun, pirinc ıslamak ya da hamur yoğurmak gibi, gündelik bir ritüel miydi?
Güneş doğduktan hemen sonra denizin aldığı renktedir gözleri ve batıya doğru baktığımızda, uzaklaşan karanlıklar...
Reklam
343 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.