Aşk ve kin, bunlar karanlık, aydınlık gibi birbirini tamamlayan gerçekler... Bir yandan öbür yana sallanan bir rakkasın ucu. Rakkasın üstünden geçtiği başka şeyler hep ikinci derecede. Yalnız aşk ve kin sonsuz...
Yakarmak, ağlamak bir reddediş, bir başkaldırmadır. Ama ellerinden bir şey gelmediğini, gidenin geri gelmeyeceğini anlayıp susmak daha korkunçtur. Bu suskunlukta en karanlık düşünceler gelir insanın aklına.
“İnsanlara bu kadar kin beslemek olmaz, sen kendin bir hiç olduğun için insanları da çekip kendinle birlikte hiçliğe sürüklemek istiyorsun. Sen kendin lâyık olmadığın halde çok şeyler istiyorsun, çok umuyorsun, bu yüzden de azap içinde yaşıyorsun
Kitapla hayatı birbirinden ayırma. Ve yalan söyleyen, ümitsiz olan kitaplardan yalan söyleyen ve ümitsiz olan insanlardan kaçtığın gibi, hatta daha çok kaç ve ne öyle kitaplar, ne de öyle insanlarla konuş.