Unutulmaz bazı kitap karakterleri vardır; Maria Puder, Martin Eden, Heatcliff, Selim Işık.. gibi. Homongolos benim için artık o karakterlerden biri, çok özgün bir karakter. Bu kitabın Çalıkuşu'ndan daha çok övgüyü hak ettiğine dair bir yorum okumuştum, sonra merakla kitaba başladım. Bu kadar beğenmeyi beklemiyordum.
Spoiler
Kendini ACZ olarak niteleyen yazarımızın daha önce şiir kitaplarını okumuştum; deneme alanında ise okuduğum ilk eseriydi. Fakat itiraf etmeliyim ki tadı bambaşka idi. Toplumsal, dini, edebî... birçok konuya yer veren yazarımız eserini dört bölüme ayırmış ve bu bölümlerin konularını ise kendi içinde bir bütün olarak değerlendirmiştir. Bende bu
“Çünkü aşıklar, bütün bu yoksunluğu ve düşkünlüğü sürdürmek isteyen hainlerdir; onlar olmasa, yoksunluk ve düşkünlük sona erer.” s.64
bu cümleyle başlayıp Schopenhauer için daha fazla düşman toplamış olayım :)
Schopenhauer’un felsefesini bilmeden, aşka dair övgülerle karşılaşacağını sanıp bu kitabı okuyanlar hayal kırıklığına uğramış, kitabı
Merhaba. Sevgili Okurlar.
İnceleme yazmakta ve sevdiğim eserleri anlatmak konusunda kendimi başarılı bulmasam da, Japon Edebiyatının popülerleşmesine sevindiğim için ben de size en sevdiğim yazarlardan Mişimayı tanıtmak istiyorum.
Mişima; kimilerine göre bir dahi, kimilerine göre bir deli, japon edebiyatının rockstarı adeta. Yazdığı kitaplarla,
!SPOILER İÇERİR!
"Her mükemmel varlığın ardında da mutlaka bir trajedi vardır." (S. 42)
Bu kitap beklediğimin üstünde bir etki bıraktı bende. Önce içinizde kıvılcımlara sebep olup, daha sonrasında bu kıvılcımları önü alınamaz alevlere dönüştüren bir kitap bu. O yüzden okurken, alevlerin esiri olmamaya dikkat edin.
Lord Henry, Basil