Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İmam'ın Kaşgari dergâhında ağırlanmasının bir sebebi vardır. Zira hocası Mevlâna Halid Hazretlerinin tasarrufu bu ocakta tütmektedir. Şeyh Şamil, vefat eden yakınlarını bu dergâhtan Karacaahmet'e uğurlar. Karacaahmet Kabristanı'ndaki Şeyh Şamil aile kabristanı, o çileli yılların İstanbul'daki hatırasıdır. Bu dergâhta kaldığı sürece her gün Eyüp Sultan hazretlerini ziyaret eder. Her gün Karyağdı yokuşunu iner çıkar. 15 Ocak 1870'te Sultan Abdülaziz'e bir veda ziyaretinde bulunup 25 Ocak'ta İstanbul'dan ayrılan Şeyh Şamil, hac görevini ifa etmek üzere Mekke'ye doğru yola çıktı.
15 Ağustos 1869'da Sultan Abdülaziz tarafından Dolmabahçe Sarayı'nda kabul edildi, 7 ay kendisine ayrılan mekânda oturdu. Sultan Abdülaziz, Şeyh Şamil'e ve aile fertlerine maaş bağlattı. Hac farizasını yerine getirdikten sonra İstanbul'a dönmesi beklendiği için Zarif Paşa Konağı kendisine tahsis edildi.
Reklam
"Türkiye'yi uzun yıllar yönetmiş ve kendilerini masonik örgütlerin yöneticiliğine terk ederek "kimlik ve kişilik değiştirmiş yöneticilerle Türkiye'yi "Dünya Devleti" yapmak hayal bile değil, uyuşturucu kullananlarda rastlanan bir "halüsinasyondur. Son 100 yılın Türkiyesi'ne damgasını vurmuş olan siyasilerin en elit çekirdeği hep mason ve "Gül ve Haç Şövalyesi" unvanlı kişilerdi. Kimler mi? İlk 20 kişiyi sayalım: 1861'de Prens Halim Paşa, 1909-15 Prens Aziz Haşan Paşa, 1928-31 Yargıtay Başkanı Fuat Hulusi Demirelli, 1945-55 Dr. Mim Kemal Öke, 1955-67 daha önce adından söz ettiğimiz Prof. Hazım Atıf Kuyucak...... "
Insan bu çiğ süt emen, çiğ ette yer,mumya da yer..Beklenir..
"Çarmıh'a gerilerek Haç'ın üzerinde ölen kişilerin ıstırabı ölmekle bitmezdi. Bunların cesetleri 40-45 dereceyi bulan güneş ışınlarının altında çürümeye terk edilirdi. Önce akbabalar, sonra köpekler, sonra da büyücüler bu cesetleri yağmalardı. Büyü ve sihirle uğraşan ve gizli örgütlerin üyeleri olan kişiler, cesetlerin belirli organları (penis, kafa ve dil), çivileri çalarlar ve bunları sihir amacıyla kendilerine başvuran kişilere onları koruyacakları gerekçesiyle yedirirler ya da verirlerdi. Christendomeda ölü eti yemek çok yaygın bir gelenekti. Özellikle 15. yüzyılda Avrupa'nın soyluları, cinsel güçlerini artırdığı gerekçesiyle "mumya" eti yerlerdi. Mısır'dan ve diğer yerlerden yapılan ticaretin kalemlerinden biri de toz haline getirilmiş mumyalardı!"
Geçmiş zulümlerle dolu..Bu din savaşları yetsin gayri:(
"Bogomillere göre Katolik ve Bizans'taki Ortodoks Kilisesi İsa'yı olmadığı bir şekle sokmuş ve aldatmıştı. Katolik Kilisesi ve Bizans bu iddiaları yanıtsız bırakmadılar. Topladıkları ordularla saldırarak yüz binlerce Bogomil'i öldürdüler. Katolik ve Ortodoks Kiliseleri'den nefret eden Bogomiller, 14-15. yüzyıllarda kitlesel olarak İslam dinine geçtiler ve Osmanlı'ya bağlanarak yaşadılar. Günümüzde Bosnalı, Boşnak ve Sancaklı olarak tanınan Müslümanların çoğunun ataları Bogomil inancına bağlı Slavlardı.."
"15. yüzyılda Osmanlı'ya sığınan Sefardim'le, daha sonra 17. yüzyılda ortaya çıkan Avdetiler/ Sabataycılar (Dönmeler) Yahudiliğin dış kültürlere açılmasında etkili roller üstlenmişlerdir. Bu etkileşimlerin eklektik bir bütünü olan Siyonizm gerçekte Ortodoks Yahudi inanış biçimine esası itibariyle ters düşen "İdeolojik" ve "Kültürel" bir akımdır. Siyonizm, bu nedenle Atavistic bir ideolojidir; din ya da gelenek değildir.."
Reklam
Hac
‌ وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُجَادِلُ فِي اللّٰهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَيَتَّبِعُ كُلَّ شَيْطَانٍ مَر۪يدٍۙ İnsanlardan kimi vardır ki, hiçbir bilgisi olmadığı halde Allah hakkında tartışmaya girer ve her azgın şeytanın ardına düşer. Hac 3 ‌ ذٰلِكَ بِاَنَّ اللّٰهَ هُوَ الْحَقُّ وَاَنَّهُ يُحْـيِ الْمَوْتٰى وَاَنَّهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌۙ Bu böyle.
Hac
‌ وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُجَادِلُ فِي اللّٰهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَيَتَّبِعُ كُلَّ شَيْطَانٍ مَر۪يدٍۙ İnsanlardan kimi vardır ki, hiçbir bilgisi olmadığı halde Allah hakkında tartışmaya girer ve her azgın şeytanın ardına düşer. Hac 3 ‌ ذٰلِكَ بِاَنَّ اللّٰهَ هُوَ الْحَقُّ وَاَنَّهُ يُحْـيِ الْمَوْتٰى وَاَنَّهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌۙ Bu böyle.
Bitlis ve Kesan taraflarından gelen piyade ve süvari kıtalarından müteşekkil 400 kişilik bir düşman kuvveti sabah saat dörtte köyümüzü bastı. Bunların önünde, Hirit(Çökekyazı), Sim Haç, Vastin ve Prons köyleri Ermeniler'i bulunuyordu. Köyümüzde 200 silâhlı kişi vardı. Güneş batıncaya kadar köyümüzü savunduk ise de, köyümüzün yollarını bilen Ermeniler köye girmeye başladılar. Ruslar ise onları takip ettiler. Geri çekildiğimizde köy ateşler içinde idi. Bekran mahallesinde kalan kadın ve çocuklar feryad ediyorlardı. Süvariler bizi kovalayıp yaylım ateşine tutuyorlardı. En büyük kayıpları kadınlar ve çocuklar veriyordu. Nihayet kurtulmaya muvaffak olduk. Köyümüzün tanınmış kişilerinden Şâfi'i oğlu Ömer, 15 kişilik kadınlı çocuklu ailesi ile Ruslar'a esir düştü. Bu esirleri bilinmeyen bir istikamete götürdüler. Birkaç saatlik yürüyüşten sonra yaptığımız yoklamada yüzlerce insanın noksan olduğu görüldü. Öldürülmelerinden korkuyorduk. 10 gün sonra düşman köyümüzü terk etti ve köye geri döndük. Gözlerimizin önünde korkunç bir sahne vardı. Köyün insan cesetleri ile inşa edildiği söylenebilirdi. Derileri yüzülmüş kadınlar, ağaçlara asılmıştı. Ermeniler ve Ruslar tarafından gözleri oyulmuş erkekler hedef tahtası olarak ağaçlara bağlanmışlar, çocuklar ise ikiye kesilmişlerdi. Eşya ve ziynetler de imha edilmişti.
Sayfa 38 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Çarmıh Öğretisi ve Kurtuluş
Çarmıhta ölme, Yeni Ahit metinlerinde tanrısal irade tarafından takdir edilen bir olay olarak tanımlanır; zira incil yazarlarına göre İsa, daha tutuklanmadan önce, başına gelecek çarmıh hadisesinden haberdardır. (Mark.10/33-34) Âdem'den kaynaklanan günah ve ölümün tutsağı olan insanların kurtulması ve hukuk-günah-ölüm boyunduruğundan
Sayfa 100 - İsam Yayınları
Reklam
Zafer sadece, O'na şüphe ve endişe karışmayan bir imanla gelir. "Her kim, Allah'ın, dünya ve ahirette ona asla yardım etme yeceğini zannetmekte ise (Allah ona yardım ettiğine göre) artik o kimse tavana bir ip atsın; (boğazına geçirsin) sonra da ayağını yerden kessin! Şimdi bu kimse baksın! Acaba hilesi, öfke duyduğu şeyi gerçekten engelleyecek mi? Hac 15 Sevap ve ecir zafere bağlı olmayıp amele bağlıdır. Amel büyüdükçe ecir de büyür. Çalışman arttıkça sevabın da tamamlanır. Bil ki eğer sen zaferi gözlerinle göremezsen senin çocukların ve torunların görecektir.
Rum Suresi 54. Ayet
54. Sizi güçsüz yaratan, güçsüzlüğün ardından kuvvet veren, kuvvetli halinizden sonra da güçsüzlüğe duçar eden, saç ve sakalınızı ağartan Allah'tır. O dilediğini yaratır. O hakkıyla bilendir, üstün kudret sahibidir. [Önceki âyetlerde ilâhî kudretin dış âlemde gözlemlenebilen kanıtlarına değinildikten sonra burada insanın öz benliğinde tesbit edebileceği delillere dikkat çekilmektedir (insanın yaratılış aşamaları ve hayat evreleri hakkında bk. Hac 22/5; Mü'minûn 23/12-15).]
Sayfa 409Kitabı okudu
Yapılacak tek şey, derhal aracıları bırakıp doğrudan Allah’a yönelmek ve sabır göstererek onun yardımını beklemektir. Allah, bizi sıkıntılara sokmak suretiyle imtihanını tamamlayacağı için sabır çok önemlidir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Kim Allah’ın kendisine, dünyada ve âhirette yardım etmeyeceği kanaatine varmışsa bir sebebe tutunup göğe (Allah’a) yönelsin, diğer ilişkiyi derhal kessin; baksın ki, bu yol, kendini bunaltan şeyi gerçekten giderecek mi yoksa gidermeyecek mi?” (Hac 22/15) Bunun hemen arkasından şu âyet gelir: “İşte böylece biz onu apaçık âyetler olarak indirmişizdir. Şüphesiz Allah, isteyeni yola getirir.” (Hac 22/16)
Nüzul sırasına göre Kuran'daki emir ve yasaklar
1) Kur’an okuyun! (Alak, 1) 2) Kulluk görevlerinizi yerine getirmenizi engelleyenlere itaat etmeyin! (Alak, 19) 3) Secde edin! (Alak, 19) 4) İnkârcılara itaat etmeyin! (Kalem, 8-15) 5) Sabırlı olun! (Kalem, 48) 6) Geceleri değerlendirin! (Müzzemmil, 2-4) 7) Allah'ın adını anın ve tüm benliğinizle O'na yönelin! (Müzzemmil, Yalnız
180 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.