İmâm Mâlik’in zühdü
ོ İmâm Şâfii’den rivâyet edilen şu hadise de onun dünyaya kıymet vermediğinin açık bir misalidir. İmâm Şâfii radıyallahu anh diyor ki : “ Mâlik’in kapısında Horasan atlarının Mısır katırlarının en güzellerini görünce Mâlik’e : “Bunlar ne güzel ” dedim Mâlik: “ Benden sana hediye. olsun ”dedi. Ben de : “ Bir tânesini olsun kendine binek alarak bırak ”dedim Mâlik “Resûlullah'ın bulunduğu beldenin topraklarını ben atımın tırnağına çiğnetmem ”dedi. Mâlik'in, bütün hayvanları birden Şâfii’ye hediye edişindeki cömertliği ile Peygamber efendimizin ﴾ﷺ﴿ medfun bulunduğu Medine'ye olan saygısına bakın ki (saygıdan hayvana binmemiştir)
3.cilt
442. Câbir İbni Abdullah radıyallâhu anhüma şöyle dedi: Vefâtından üç gün önce Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim:  "Hiç biriniz sakın Allah'a hüsn-i zan beslemeden ölmesin!" Müslim, Cennet 81, 82. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 13 Hüsn-i zan, düşünce güzelliği, güzel şeyler temenni ve beklentisi demektir.Allah’a karşı hüsn-i zan beslemek ise; O'nun merhametini, rahmetini ve keremini dilemek, af ve rahmetiyle muamele edeceğini ummak, hatta tereddütsüz bir şekilde böyle bir mutluluğa ereceğine inanmaktır.Nitekim önceki hadîs-i kudsîde görüldüğü gibi bizzat yüce Yaratıcı, “Ben, kulumun beni düşündüğü gibiyim, benden ne bekliyorsa ona öylece muamele ederim.” buyurmaktadır. İnsanın hangi hal üzere öleceğini bilmek ve tayin etmek kendisinin elinde değildir. Böyle olunca Sevgili Peygamberimizin bizden hüsn-i zandan başka bir hal üzere ölmemeyi istemesi, ümit ve recâ üzere yaşamamızı ve ölümü de o hal ile karşılamamızı istemesi anlamındadır. Yani Allah Teâlâ’dan güzel şeyler beklentisi içinde olabilmek için, güzel bir hayat yaşamaya çalışmak gerekmektedir. Nitekim “Ey iman edenler, Allah’tan O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak ölün.” [Âl-i İmrân, (3)102] âyet-i kerîmesi de bizden sürekli iman üzere olmamızı istemektedir: ... Ali el-Karî de “Bu konuda sadece ''Rahmetim gazabımı aşmıştır." (420 numaralı hadis) hadisi bile yeter.” demektedir. Kulluk ya ümit ya da korku ile yapılır. Ümitle yapılan kulluk daha üstündür. Çünkü o hürlerin kulluğudur, korku ile yapılan ise, kölelerin kulluğudur.
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
Sultan Reşat'ın gezisi üç hafta sürer. 7 / 8 Haziran 1911'de Selanik'te onuruna bir gece eğlencesi düzenlenir. Ömer Naci, Erzurum heyetini içki masasında konuk eder. Ömer Naci'nin arkadaşı Nazım Ören de oradadır. Nazım Ören ilginç giysili Said-i Kürdi'yi o gece tanır ve şunları yazar: “O, Erzurum Heyetine İstanbul'dan katılmıştı. Benden
HZ. ALİ VE EHLİBEYT’E BAĞLILIK
“İzzet ile bütün kuvvetli işleri başardık. İpin ucu elimize geçti, küfrü bozduk. İslamiyet böyledir.” İmam Ali “Küfrü bozduk” diyor; yani Hak ile batılın Ehlibeyt ile ayrıştığını, İnanmış gibi görünenlerin kalplerindeki gizli küfrün aşikâr olduğunu ifade etmiştir. Ve yine bir sözünde, “İmamet ipi Peygamber’in vefatından sonra kovaya bağlanan
* Kadir Gecesi, Ali Gecesi ***
* Kadir Gecesi, Ali Gecesi *** Kadir gecesi, Rahmet Peygamberi’nin buyruğuna göre Ramazan Ayı’nın son 10 gününden birisidir. Hatta son on günün tek, yani on dokuzuncu, yirmi birinci, yirmi üçüncü, yirmi beşinci, yirmi yedinci ve yirmi dokuzuncu gecelerinden birindedir. O gün kader gecesidir ve bin aydan daha hayırlıdır. Kur’an o gecede
BU MİLLET NEDEN AĞLAR ÖNSÖZ Ben şair değilim. Fakat şiirin ne demek olduğunu bilenlerdenim... Çocukluğumdan beri şiire karşı içimde sonsuz bir alâka var!.. İlk ve orta mektep sıralarında okurken, kıraat ve Türkçe kitaplarındaki manzumelerin, şiirlerin hemen hepsini farkında olmadan ezberlemişim! Hafızamın zayıflığına, çok dalgın
Reklam
54 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.