KÜÇÜK - BÜYÜK KAYNARCA
Büyük Bozgunun acısını, arkasından gelecek Birinci Abdülhamîd müstesna, Üçüncü Mustafa'dan daha derin duyan hiç kimse yoktur. Bu asil Padişah, Hilâlin, liyakatsiz ellerde, haçı taşıyan eller tarafından gördüğü hakarete dayanamamış ve kahrından eriyip gitmiştir. Birinci Abdülhamîd de aynı şekilde onu takip edecek...
Karanlıkta bizimle yol buldunuz; yüceliğe tırmandınız; bizimle ayın son gecesinden aydınlığa çıktınız. Feryadı anlamayan kulak sağır olsun! Bağırışı duymayan bir kişi hafif sesi nasıl duyacak? Çarpıntının bırakmadığı kalpler yatışsın! Sizden gelecek gadrin sonlarını beklemeye devam ettim. Sizi aldatılmışların sıfatıyla seyrediyorum. Sizi benden din elbisesi (görünüşte Müslüman olmanız) korudu. Size iyi niyetle baktım. Rehber olmaksızın karşılaşırken ve su bulamadığınız halde kazırken, sizin için saptıran yolların arasında doğru yolda durdum. Bu gün beyan sahibi dilsizi sizin için konuşturuyorum. Benden geri duan adamın görüşü kaybolur. Bana gösterildiğinden beri haktan hiç şüphe etmedim. Musa (a), nefsi için bir korku duymuyordu. O, câhillerin galip gelmesinden ve sapıklığın hükmetmesinden korkmuştu. Bugün hak ile batıl yolu konusunda hemfikir olduk. Biliniz ki, bir suya güvenen susamaz.
Nehcü'l Belâga
Hz. ALİ
Eş-Şerîf Er-Radî
Hak-Batıl Mücadelesi..
Hakikat her zaman karanlıkla karşı karşıya gelmede. Hakikat ile onu bastırmaya çalışan karanlık uygarlığı arasında mücadele hiç bitmeyecek. Haçlı ruhunun Kudüs'ün aydınlığını boğması iki farklı medeniyetin süregelen mücadelesinden başka bir şey değil. Kudüs'ü asliyetine iade ederken, kendinden öncekilerin ibadet mekanlarına bile dokunmayan İslam'ın ışığı Haçlı ruhu ile kısıldığı anda karanlığın nasıl acımasızca hakikatten öç alabileceğine insanlık tanık oldu.
Sayfa 21 - Büyüyen AyKitabı okudu
