'' Yani siz bu oyunda sadece krupiyesiniz , öyle mi? ''
'' Evet! Doğru dediniz. Bu lafı unutmayayım. Diğer aptallar da kumarbazlar. ''
'' Aptallar mı? ''
'' Kesinlikle. ''
'' Borsa oynayanları daha akıllı insanlar zannederdim. ''
'' Evet öyleler ama hala su katılmamış aptallar. Bu sonsuz bir kısırdöngüdür. Akıllandıkça döviz piyasalarında spekülasyon yapmaya daha hevesli olurlar. Halbuki rulette uzun süre para kazanmanın imkansız olduğunu herkesten iyi bilmeleri gerekir. Ben de çok aptalımdır ama en azından bunu biliyorum. ''
Hala öyleler...
Efendiler, görüştüğümüz her şahıs veya bütün şahıslar, bizimle düşünce ve görüş birliği yaparak ayrılmışlardı. Fakat İstanbul Meclisi’nde “Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Grubu” diye bir grubun kurulduğunu işitmedik. Niçin?! Evet, niçin? Buna bugün cevap isterim!
Çünkü, Efendiler, bu grubu kurmayı vicdan borcu, millet borcu bilmek durum ve kabiliyetinde bulunan efendiler inançsız idiler…Korkak idiler…Cahil idiler…
İnançsız idiler; çünkü, millî dâvânın ciddiliğine ve kesinliğine ve bu dâvânın dayanağı olan millî teşkilâtın sağlamlığına inanmıyorlardı.
Korkak idiler; çünkü, millî teşkilâttan olmayı tehlikeli görüyorlardı.
Cahil idiler; çünkü, tek kurtuluş dayanağının millet olduğunu ve olacağını takdir edemiyorlardı. Padişah’a dalkavukluk ederek, yabancılara hoş görünerek, yumuşak ve nazik davranarak büyük gayelerin gerçekleştirilebileceği gafletini gösteriyorlardı.
Altıncı Mektup ya da Yaşamak.
Her yerde böyledir bu; ama bu korkmak veya üzülmek için bir sebep değil; insanlarla aranızda bir ortak nokta yoksa, sizi terk etmeyecek şeylerin yakınında olmaya çalışın; geceler hala buradalar ve ağaçların arasından ve çok ülkenin üzerinden esip giden rüzgarlar burada; nesneler ve hayvanlar arasında her şey olaylarla dolu hala, bu olaylara iştirak edebilirsiniz; ve çocuklar, siz çocukken nasıldıysanız hala öyleler, o kadar üzgün ve mutlular, -ve çocukluğunuzu düşündünüz mü yine onlar arasında, yalnız çocuklar arasında yaşamaya başlarsınız, yetişkinler bir hiçtir, onurlarının hiçbir değeri yoktur.
Sayfa 39Kitabı okudu
Halâ da öyleler..
Tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hala çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler.
"Çünkü yaşama karşı bir günah varsa belki de bu günah, ondan umut kesmekten çok, başka bir yaşam umut etmek, bir de onun acımasız büyüklüğünden kaçmaktır. Bu adamlar hile yapmadılar. Yirmi yaşında yaşama ateşleriyle yazın tanrıları oldular, hâlâ da öyleler. İkisinin öldüğünü gördüm. Korku dolu ama sessizdiler. Böylesi daha iyi. İnsanlığın acılarının kaynaştığı Pandora'nın kutusundan Yunanlılar bütün ötekilerden sonra hepsinin en korkuncu olan umudu çıkarmışlardı. Bundan daha duygulandırıcı simge bilmiyorum. Çünkü umut, inanılanın tersine, boyun eğişle eşdeğerdir. Yaşamaksa boyun eğmemektir."
Birileri geliyor arkandan
Kolay değil seçmesi
Telaşsız ama zor bir gecedesin evet
Kaç kişi gitme dedi sana
Bir ömür ve bu gece boyunca
Bir yol bulursun elbet
Herkes bulur benden başka
Lut kavmine dair..
modern caglar dısında tarih boyunca escinselligi besleyen ana etmen
besin kıtlıgına baglı olarak kadının ciftlesmeye yanasmamasıdır.
cunku yarın ne yiyecegini bilmeyen kadın hamile kalmak istemez.
yoksa hem kendi hayatı hem de doguracagı bebegin hayatı tehlike altında kalır.
modern caglar dısında escinsellik keyfi bir durum degil maddi bir zorunluluktur.
o yuzden bu zorunlu dejenerasyonu ovmek ya da kınamak anlamsızdır.
efendim lut kavmi escinselmis-sapıkmıs,evet oyleler cunku yiyecek-icecek kıt.
tabi bu normal bir durum degil dejenere bir durum ama gerekcelerine bakmak lazım.adamın sosyal bilimlerden haberi yok,dine dayanarak gotunden sallıyor.
"vay ahlaksızlar" deyip nedenleri uzerine kafa yormamak kolay tabi.
insan hayvanlar dunyasına kıyasla akılhastası bir canlıdır.
hayvandan turedik ve beynimiz sayesinde hayvanı gectik,onlara egemen olduk.
ama bu hayvanlardan daha akıllı ve ozgur yapmadı bizi.
hayvan dunyası o kıt aklıyla hala bizden daha ozgur ve daha akıllı. ...Bu bir alıntıdır..