Hasan Ali Toptaş’ın bütün romanlarında genel olarak Anadolu insanına dair manzaralar, anlatılan insanların batıl inançları ve romanın geneline sindirilen ucu açık, gizemli durumlar görürüz. Bu romanda da yazar kendi özgün üslubuyla bizi farklı bir hikayeyle tanıştırır.
Kitap her ne kadar sakin ve durgun başlasa da ilerleyen sayfalarda artan
"Esir Şehir" üçlemesinin bu ikinci kitabını ilk kitabı okumamın üstünden hayli zaman geçtikten sonra okudum. İşgal yılları İstanbul'unu ve Anadolu mücadelesini anlatan romanlara her zaman zaafım olmuştur. Kemal Tahir de çok usta bir romancı olduğundan bu üçlemeyle dönemin hakkını veriyor.
Romanda mahkumlar arasında "Millici
Kuyucaklı Yusuf 1903 senesi sonbaharında ve yağmurlu bir gecede Aydın’ın Nazilli ilçesinde Kuyucaklı köyünde başlayıp Balıkesir’in Edremit kasabasında kötü bir olayla sona ermiştir. Romanın çok geniş konuları vardır ve dönemini eleştirebilen çok cesur bir romandır. Roman Kuyucaklı köyünde bir karı kocanın öldürülmesi ile başlar. Olay erkek
Türk Edebiyatına birçok roman armağan eden Reşat Nuri Güntekin, hiç şüphesiz ki Cumhuriyet döneminin üretken yazarlarından biridir. Çalıkuşu, Yaprak Dökümü, Dudaktan Kalbe, Yeşil Gece…gibi birçok romana imza atmıştır. Reşat Nuri Güntekin’in kitaplarında karakterleriyle kurduğu bağ çok güçlüdür. Karakterlerin sezgilerini dışa vurumu çarpıcı bir
Modern Çin edebiyatının öncü yazarlarından Yan Lianke;İki kez Man Booker Uluslararası ödülüne aday gösterildi ve Franz Kafka Ödülü’nü almıştır.
Çin’de kitapları en fazla sansürlenen yazarlardan olup tarzı,deneysel ve gerçeküstü olarak tanımlanır, kendi kendini tanımlayan bir
Amin Maalouf ve Semerkant. Aslında Semerkant ismi çoğumuza tarihsel, sanatsal, dinsel ve birçok yönden farklı çağrışımlarda bulunuyor. Amin Maalouf bu yöreden çıkan bir eser olan Ömer Hayyam'ın Rubaiyat'ını ve bu bilgin insanın ve yazmasının üzerinden birçok hadiseyi bize sunmuş. Kişilerin gerçek tanımını, olayların oluşumunda nelerin
- SPOİLER İCERİR-
Köye kitap götürmek çöle su götürmek gibidir.” diyor Mustafa Güzelgöz, nağmı diğer Eşekli kütüphaneci... O, sadece bu sözü söylemekle kalmıyor, bu sözü uyguluyorda. Yaşadığı Ürgüp'te kütüphane memurluğu yapar Mustafa Güzelgöz. Ama bizim bildiğimiz türden bir memur değil. Yani mesai saatleri içerisinde demlik demlik
(Orhan Veli, Bütün Öyküleri, Can Yayınları, 1. basım, Nisan 2021, İstanbul, s. 52.)
Elli iki sayfalık minik bir eser bu. Kitapta biri çeviri yedi öykü var:
Hoşgör Köftecisi
Kan
Baharın Ettikleri
Öğleden Sonra