Bizler de hancı sanırım..
Yalnızlık kendini her gün yıkıp her gün kuran çok eski bir handır.
Ey gözünün rengi bana yabancı güzel Her yolcunun uğradığı hancı güzel
Reklam
Çekin Ellerinizi Çiçeklerimden...
(...) kapısına adımızı kanla yazsak da piramitler kondursak da bu hana yolcuyuz yolcu hancı değiliz! (...)
Sayfa 126 - Bilgi Yayınevi
Dünya hancı,biz yolcu. Yiyecek lokması,alacak nefesi biten giriyor kara toprağın altına.
Cosette 7 yaşında!
«Al bakalım kurbağa suratlı kız. Dönüşte fırıncıdan bir de ekmek al, tazesinden.» Cosette başını eğdi ve ocakbaşında duran bir kovanın sapını koluna taktı. Bu arada kadının verdiği o parayı da önlüğünün cebine attı. Kova öyle büyüktü ki, Cosette içinde oturabilir, ayakta bile durabilirdi. Sonra bir ara kapının önünde bekledi, birinin kendisini kurtarmasını bekliyor gibiydi. Hancı kadın o sert sesiyle: «Haydi, ne bekliyorsun, gitsenel» diye bağırdı. Cosette çıktı. Kapı kapandı.
Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü Mazluma sürgün evi; zalime cihan düştü Sana meftun ve hayran, sana ram olanlara Bir bela tünelinde ağır imtihan düştü
Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.