Hangisiyiz?*
İnsan soyunu zengin - fakir, iyi - kötü, asker - sivil, akıllı - aptal gibi pek çok bölüme ayırmak mümkündür, ama her insanın tanıdığı her yeni insanı farkında olmadan yerleştirdiği ve kesinlikle sevdiği bir ana bölüm vardır.
Biz hangisiyiz?
Başlıca üç çeşit insan vardır deriz: Bilgisever, ünsever ve parasever insan.
Sayfa 323Kitabı okudu
Reklam
90 syf.
·
Puan vermedi
Mustafa kutlunun tarzına alışmam biraz zaman aldı ama alışıncada bırakamıyor insan. Kitapyurdu ile röportaj videosunda kendisi türk insanının hayatını gozlemledigini belki de sosyologdan daha iyi bildiğini söylüyor bu sebepten her okuyan kendisini buluyor çünkü bize bizi anlatıyor. Benim de farkında olduğum bir çok meseleyi Mustafa kutlunun yazıya dökmesi daha da içine aldı. Bazen kendimi bu farkedislerden dolayı anormal zannederdim normal olduğumu ve yalnız olmadığımı bu kitaplarla bilmek beni daha da mutlu etti.Bu böyledir kitabında yazar bizi bizimle yuzlestiriyor Acaba biz hangisiyiz Süleyman mi yorganci amca mi .Refet bey mi yoksa zinnure mi ? Elalem ne der kaygısıyla dugunlerimizi abartıyor faize giriyor ve çıkamıyoruz girdikçe insan batıyor bataklığa ayağını bir kere koydun mu dibe çöker insan.Peki bu lunaparktan çıkmak mümkün mü ? İçerisinde olan insanlar buradan çıkış olmadığını söyleyip daha da içeri almaya çalışıyor peki ya ancak arayanların bulabileceği bir çıkış varsa ? Sahi o çıkışı aradık mi ? Yoksa çıkış yok diyenlere tamam deyip orada oyalanip durduk mu ?
Bu Böyledir
Bu BöyledirMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20227,7bin okunma
en çok hangisiyiz...
"Bakın, çevremden birisi insanları üç kategoriye ayırırdı: Yalan söylemeye mecbur kalmaktansa hiçbir şey gizlememeyi yeğleyenler, hiçbir şey gizlememektense yalan söylemeyi yeğleyenler ve aynı zamanda hem yalanı, hem de gizi sevenler."
273 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Hayattaki 3 insan türünün hangisiyiz acaba ? Zamanımız gerçekten daraldığında ''keşke'' kelimesini kaç kere kullanırız? Gereksiz uyuduğumuz zamanı düşünerek sona doğru mu gideriz ? Kitabın fazla uyuyan insanlarla derdi yok. Sadece gerçekleri gösteriyor.
Sadece Aptallar 8 Saat Uyur
Sadece Aptallar 8 Saat UyurErdal Demirkıran · Kashna Kitap Ağacı Yayınları · 20177,8bin okunma
Fotoğraflar hep aynı. Her şey değişiyor oysa. Hiç durmadan, hiç ara vermeden değişiyor. Fotoğrafların böyle bir imkanı var, zamanı durdurabiliyor onlar. Her şey değişirken hep aynı kalabiliyor fotoğraflar. Zamanın içinde onları bıraktığımız yerde hiç değişmeden kalabiliyorlar. Her nefeste uzaklaşmakta olduğumuz bir anın, anların hayatımızın bir duvarına çivilenmiş halleri hepsi. Değişip dönüşen, elimizden kayıp giden, zamanın akıntısına kapılarak bizden uzaklaşan ne varsa aşikar eden kareler. Ne o dalgın bakışlarız artık, ne o zoraki gülümseyişler. Ne de onların tamamen dışındaki başka bir şey. Hangisiyiz gerçekten? Hangisiyim ben? Yıllar öncesinden bugüne bakan o çekingen, o utangaç çocuk muyum? Öyleyse, nerede cebimdeki kuşlar? Nerede çılgın güvercinler gibi gökyüzünde çınlayan o neşeli kahkahalar? Büyümek azaltıyor insanı bir bakıma. Belki de kum saatinden akan zaman gibi dışından boşaltıyor, içinde biriktiriyor. Çocukluktan da böyle çıkılmıyor mu zaten? Evet, böyle oluyor. Çocukluğa dair her imkan alınıyor elimizden yavaş yavaş. Bir yerden sonra istese de çocuk olamıyor artık insan, ne tarafa gideceğini bilemeyen bir delikanlı oluyor. Çünkü adı üstünde, delikanlı, kanı deli akıyor, içi pervasızca her tarafa birden gitmek istiyor. İstiyor ve zaman gelip geçiyor... Gökhan Özcan
Reklam
89 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.