Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kudüs'ün kurtuluşu; biz Kudüs'ü hak ettiğimiz zaman gerçekleşecektir! Haydi abilerim! Gençler! Kardeşlerim! Anneler! Hanım ablalar! Başkanlarım! Vekillerim! Komutanlarım! Haydi, Kudüs'ü hak edelim!
Hanımlar, efendilerine güleç yüzlü olmaz da, suratlarını asarlarsa, arada gönül kırıklığı olur. Bir hanın ilmi yönden efendisinden üstün olabilir, fakat şunu unutmamalıdır ki, Mevlâ Teala onlara da başka yönden bir üstünlük vermiştir, rızkı onlar temin ediyorlar. Ümit ediyorum ki, benim hanım kardeşlerim ahlâkî yönden en birinci olacaklar, efendileri de, görüşüp tanıştıkları herkes de, onlardan razı olacaklar.
Reklam
Kimler Annelerimizdir?
"Biyolojik annelerimizden başka bir annemiz olabilir mi?" diye bir sual varid olursa herhangi bir sebeple evlenme sona erdiğinde ve babamız biyolojik olmayan başka bir hanımla evlendiğin de, o hanım neyimiz olacağını düşünürek cevabı bulabiliriz.O hanım, bizim annemizdir.Üvey anne değildir, üvey anne diye bir şey yoktur.Çünkü ona ömür
Sayfa 139 - "Peygamberler, müminlere nefislerinden daha evladır, zevceleri de analarımızdır."(Ahzab 33/6)
"Hanım kardeşlerim! Çocuklarımızı Kur’an ehli olarak yetiştirelim."
Sayfa 29 - Ahıska Yayınevi - 2019 - 1.Baskı
Nasıl Mutluluk
Kıymetli hanım kardeşlerim! Doğruyu, yanlışı, iyi ve kötüyü yeni baştan düşünmek, doğru ve yerinde bir karar vermek zorundayız. Biz yapmacık güllerin değil, kokusu tükenmeyen, yaprağı solmayan, ölümsüz güllerin peşinden koşan Müslüman insanlarız. Yalan dünya bizi yanıltmasın. Şimdi dolup birazdan boşalacak olan mide, şimdi güzel ama bir müddet sonra soluk eskiyecek olan giyim kuşamlar bizi oyalamasın.
Sayfa 105Kitabı okudu
"Kudüs'ün kurtuluşu; biz Kudüs'ü hak ettigimiz zaman gerçekleşecektir! Haydi abilerim! Gençler! Kardeşlerim! Anneler! Hanım ablalar! Başkanlarım! Vekillerim! Komutanlarım! HAYDİ KUDÜS'Ü HAK EDELİM!"
Reklam
Yaşlı hanım sevinçle karışık bir heyecan içinde bize yaklaşarak; «Hoş geldiniz Türk kardeşlerim. Memleketten ne haber?» diyerek ellerini uzattı. Bu dost el bembeyazdı. Dostluktan öte bir akraba eli gibi sıcaktı, sımsıcaktı. Yaşlı hanımın gözlerinde sevincin, heyecanın yerini gözyaşları almıştı... «Bir yemek ikram etmeden sizleri bir yere bırakmam!» diye ısrar ediyordu... Bir kahvesini içmeye razı edebildik kendisini... Bu süre içinde uzun uzun Türkiye'yi sordu. Memleketin o günlerdeki bunalımlı durumundan duyduğu üzüntüyü belirtti. Gençlik yıllarından, doğum yeri olan Bilecik'ten, Bilecik'teki hayatından, hatıralarından büyük bir özlem içinde söz etti. Mübadele sonucu Yunanistan'a geldiklerini, evlenip çocuğa karışmasına rağmen Türkiye'den, Bilecik'teki hatıralarından kopamadığını yana yakıla anlattı. Gözleri yaşlı uğurladı bizi... Anamdan ayrılmışcasına, yüreğim bölük pörçük, gaza bastım.
hanım kardeşlerim
Âişe’nin fıkhı, Fâtıma’nın takvası, Zeyneb’in cesareti, Meryem’in iffeti, Asiye’nin hassasiyeti sermayen olacak.
Sayfa 165 - çıra yayınlarıKitabı okudu
Ah hanım kardeşlerim :')
Muâz b. Cebel (r.a), Hz. Ömer (r.a) tarafından görevlendirilmişti. Görevinden dönünce hanımı ona, "Diğer görevliler evlerine hediye türü bir şeyler getirmişler. Sen bize ne getirdin?" diye çıkıştı. Muâz b. Cebel (r.a) ise bir şey getirmemişti. Şöyle dedi: "Yanımda gözetleyici vardı." ... Bu haber Hz. Ömer'e ulaşınca Muâz b. Cebel'i çağırtarak, "Ben senin yanına gözcü mü koydum?" diye sordu. Muâz b. Cebel, "Eşimin baskısından kurtulmak için çıkar yol olarak böyle söylemeyi uygun buldum" demesi üzerine Hz. Ömer güldü ve ona bazı şeyler vererek, "Bununla eşinin gönlünü al" dedi. Muâz b. Cebel (r.a), kendisini gözetleyenin yüce Allah olduğunu kastederek böyle söylemiştir.
Sayfa 150Kitabı okudu
O, neden müslüman oldu?
İstanbul'da bir akşam toplantısına davet edilmiştim. Yunanistan`dan gelen yaşlı bir hanım Müslüman olmuş. Kendisi uzun seneler Yunanistan`da kalmış birisi ve nihayet İstanbul Müftülüğünde Müslümanlığını resmen tescil ettirmiş. O günün akşamı akrabasının evine gitmiş. Biz de o gün aynı yerde bulunuyoruz. Kadın bu güne eriştiğinden, son derece memnun. Biz daha söze başlamadan önce dedi ki; " Tabii buraya geldiniz, toplandınız. Benim niçin Müslüman olduğumu merak ediyorsunuz. Siz sormadan ben size kısaca anlatayım. Biz Konyalı zengin, Müslüman bir ailenin yanındaydık. Babam, annem ve kardeşlerim bu evde hizmetçilik yapıyorduk. Bu ailenin son derece zengin bir efendisi vardı. Bu efendi memleketin sayılı zenginlerinden olmakla beraber son derece mütevazı bir insandı. Ben çocukluğumda hiçbir bayram hatırlamam ki bu Müslüman ev sahibi, kendisinin hizmetçisi olduğumuz hâlde bayramlarda bize, hizmetçinin çocuklarına verdiği hediyeleri, yeni ayakkabıları kendi öz çocuklarından daha sonra almış olsun. Her bayram önce bize alır, ondan sonra kendi çocuklarına en fazla aynı kalitede ayakkabıyı alırdı. Çok zengin bir insana bu tutumu veren böyle bir dine kırk seneden beri ben hayran kalmayın da kim kalsın? Bugün böyle bir dinin mensubu olmak şerefine eriştiğim için hayatımın en mesut gününü yaşıyorum."
102 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.