Bazı insanlar bu dünyaya çok yüce amaçlar uğruna gönderiliyorlar, buna kalpten inanıyorum. Nice sıkıntıdan, dertten, acıdan sonra kandil olup yanıyor, ışık saçıyor ve iz bırakıyorlar tarihe. Ibni Sina da o değerlerden yalnızca biri. Çoğunlukla kendi çağlarında kendi çağdaşlarınca anlaşılmayıp hatta epeyce linç edildikten yıllar yıllar sonra hakları teslim ediliyor ve bütün dünyanın saygı duyduğu, örnek aldığı, eserleri rehber kitap olarak değerlendirilen kişiler oluyorlar. Ben daha çok zaferle değil, seferle ilgileniyorum ve bu yüzden kendi çağıyla birlikte anlamaya çalışıyorum onları.
Ibni Sina daha çok tıp âlimi olarak bilinse de inanılmaz felsefi görüşleri ve müthiş bir ilhamı var. Kitapta karşılaştığım bazı sözleri ve fikirleri ruhuma işledi ve uzun uzun düşündürdü beni. Destek Yayınları'nın felsefe serisinde çok derin bilgiler bulamayacağınızı yine belirterek, 'kişi hakkında hap bilgiler bana yeter' diyen okura önerir, daha derin anlamlar peşinde koşan okurun ise başka kaynaklara yönelmesini öneririm.
Nigel Warburton tarafından yazılan 
Felsefenin Kısa Tarihi, Batı Felsefesinin en ünlü düşünürlerini kronolojik sırayla ele almış olup felsefeye giriş niteliğinde, akıcı ve merak uyandırıcı bir kitaptır.
Kitabın yazarının filozof olmasından dolayı felsefeyle ilk kez
