Ahzab 53. Ayette geçen (Hz Peygamberin eşlerine yönelik inen) ve perde, kapı gibi anlamlara gelen hicab kelimesi, İslam toplumunda görülen haremlik-selamlik uygulamasına da belli ölçüde menat oluşturmuştur.
Kimi zaman akşam gezmelerine giderdik ailecek. Erkekler bir odada, bayanlar bir odada oturuyor tabi. Haremlik selamlık. Dindar aileleriz ya hesapta. Birazdan çocuklar tek tek girmeye başlıyor bizim odaya. Ulan ciddi bir laf edeceğiz, iki satır memleket meselesi konuşacağız, adamların kucaklarında çocuklar zırlayıp duruyor. Karılar da öbür odada çaylarını yudumluyorlar. Gezmeye gittiğimizde karım bizim bulunduğumuz odaya çocuğumu gönderecek de, ben de buna sessiz kalacağım öyle mi. Tabii ki bir süre alabilirim çocuğumu; amcalarla, kardeşlerle tanışabilir. Fakat sonra, annesinin yanına gidecektir. Hepsi bu. Ama bizim arkadaşlar o kadar erkek değil. Meclisleri de erkek meclisi olamıyor haliyle. Erkek gibi mevzular konuşamıyorlar. Araba modellerinden, maçlardan falan bahsediyorlar. Çocuklar tepelerinde zıplıyor, babalar seslerini çıkaramıyorlar. Ezilerek gülümsüyorlar ve bu işin adına da 'evlat sevgisi' diyorlar. Evlat sevgisini biz de bal gibi biliriz arkadaşlar; bunun adı, karıya laf geçirememektir. Boşuna saklamayın. Kendinizi aklamayın. Karga gibi gaklamayın. Ördek gibi vaklamayın.
Anne-babanın, kardeşlerin, amcaların, dayıların, halaların, teyzelerin, dostların evlerinden veya anahtarı sizde olan evlerden bir şeyler yemekte beis yoktur; ayrica toplu olarak, bir arada ya da ayrı ayrı yemek yenmesinde de bir beis yoktur (24/en-Nûr, 61).
Burada da ayetin yeme-içme ile ilgili olarak söyledikleri son derece açık olmakla
171 Nebî (s.a.v.)'den ve Ashâb (r.a.e.)'dan bazı rivâyetler yapılarak kadınla erkeğin birlikte oturup görüşmesinin, zarûret olmadan konuşmasının câiz olduğu şeklindeki yanlış inanışa verilecek cevap nedir?
İslam'da haremlik-selamlık meselesi Kur'ân ayetiyle ve Peygamber (s.a.v.)'in bu ayetler indikten sonraki uygulamalarıyla sabittir.
•İhtilât olmamalı. İhtilât, birbirine yabancı kadın ve erkeğin aynı ortamda bulunması, hudutların/sınırların çiğnenmesidir... mahremiyet korunmalıdır... Haremlik-selamlık meselesinde yırtılan perde gün geçtikçe daha da yırtılıyor. Bu konuda gerekli hassasiyeti göstermek zorundayız.
•İsraf olmamalı...
•İfşa olmamalı...
•İhmal olmamalı. Düğün meselesi olduğu zaman sıla-i rahim en üst düzeyde işletilmeli... Hepimizin ihlal ettiği bir meseleye ise Efendimiz (sas) şu şekilde dikkat çekmiştir: "Yemeğin en şerlisi fakirlerin çağırılmayıp, sadece zenginlerin çağırıldığı düğün yemekleridir."...
•İtidalsizlik olmamalı. Denge, Müslüman' ın en önemli vasfıdır. Efendimiz (sas) denge peygamberidir. Hiçbir zaman itidalsizlik ve dengesizlik yapmadı.
Kitabı merak etmemin tek sebebi; bir zamaların en çok satan kitabı olması, belki kesim tarafından bolca övgüye mazhar olmasıydı. Eseri okuyunca neden belli kesimin övgüsüne mazhar olduğunu anlamış bulundum. Eveet. Kitabın ana kurgusu aşk üzerine hem de "islâmî aşk"(nasıl oluyorsa hâlâ anlamdım). Bir islâmcı aşkına şahitlik etmiş
Kitaptan yaptığım çıkarımlar;
〰EVLİLİK NEDİR?〰
Evlilik bir kulluğun bir parçasıdır.
Evlilik neslin devamını sağlar.
Hayat yükünün paylaşımıdır.
ihtiyaçların karşılanmasıdır.
Huzurun teminatıdır.
evlilik ibadettir.Öyleyse külfetine katlanılmalıdır.
Evlilik nimettir. Öyleyse şükrü eda edilmelidir.
Evlilik cihattır.Öyleyse hazırlığı