Ilk görüş...
Harry, bir kız düşün ki on yedisinde var yok, minicik, çiçek gibi bir yüz, eski Yunan resimleri gibi küçük bir baş, halka halka koyu kestane saç örgüleri, gözler sanki mosmor ihtiras kuyuları, gül yaprağı gibi dudaklar. Ömrümde gördüğüm en güzel şeydi bu kız. Bir keresinde sen bana dokunaklı şeylerin seni etkilemediğini söylemiştin, gene de o güzellik, salt o güzellik senin bile gözlerini yaşartabilirdi. İnan bana, Harry, gözüme dolan yaşlar yüzünden kızı doğru dürüst göremez olmuştum. Ya sesi! Ömrümde böyle ses duymamıştım ki ben! İlkin çok yavaş çıkıyordu, insanın kulağına sanki tane tane dökülen, derin, yumuşacık notalar. Sonra biraz daha yükselince bir flüte benzedi ya da uzaktan duyulan bir obua sesine. Bahçe sahnesinde bu ses, şafaktan önce bülbüller ötünce duyulan o titreşimli coşkuyu yansıtıyordu.
Dorian GrayKitabı okudu
256 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Okudum bitti. Asude Bahçe Funda Uçuk Er Aralık Ayı’nın ilk kitabı serinin ikinci kitabı ile geldim.Ömer ve Zeynep’in yaşamlarına misafir olurken yeni bir hatıra defteri ile olaylar bambaşka bir hal alıyor, yine tasavvuftan bahsederek içimize huzur veriyor.Ben hikayenin devamı için merakla diğer kitaba başlıyorum. Mutlu günler diliyorum .
Asude Bahçe
Asude BahçeFunda Uçuk Er · Cezve Kitap · 2021698 okunma
Reklam
100 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
20’li yaşlarımda kendimle konuşmayı öğreten kitap bu kitap. :)
Her insanın hayatının bir döneminde kendisini çok etkilediğini düşündüğü bir kitap vardır. Yirmili yaşlarımda beni en çok etkileyen kitap da kesinlikle hemşehrim Murat Özyaşar’ın 2008 yılında yazmış olduğu ve aynı yıl Haldun Taner Öykü Ödülü’nü hak etmiş olan Ayna Çarpması’dır. Kitap akıcı ve şiirimsi bir dile sahip aynı zaman da duygu yoğunluğu da çok yüksek. Şiirimsi dili bana Hicri İzgören ve Seyyidhan Kömürcü’yü anımsattı nedense. Bahse konu kitabın yazarının, Hicri İzgören’in ve Seyyidhan Kömürcü’nün dost olmaları bir şeyleri açıklıyor gibi. İnsanlar galiba dostlarının yaralarını görüyor ve bir müddet sonra onların diliyle konuşmaya başlıyor. Neyse.. kendi payımı alıp gitmeliyim buradan. Kitap, kendi mahallemden yükselen bir yalnızlık ezgisi olarak duyuruyor kendini. Sanki o mahallede top oynayan topal çocuk benmişim gibi, çift kağıtla sarılı cıgaraya asılan benmişim gibi, siyasi sancılarını sokak diline yamayan; slogan atar gibi nutuk çeken o genç benmişim gibi.. Dipnot: kitabın büyük bölümünde gitmekten* bahsediliyor. Övgüsü de sövgüsü de *gitmeye* ve beklemeye* dair bir kitap. Ben de aile evini terkettiğim bir gece saat iki sularında kitabın yazarına ait Diyarbakır’da bulunan bir meyhanenin önünden gece yarısı geçince “içeri gireyim de bir bira alayım içe içe giderim.” dedim kendi kendime. Bira sipariş etmek için içeri girdim. Murat Abi’nin içeride olduğunu görünce selam verdim ve biranın parasını ödeyip çıkıp gitmeye* devam ettim. Otogara..
Ayna Çarpması
Ayna ÇarpmasıMurat Özyaşar · Doğan Kitap Yayınları · 2017549 okunma
Sen olsan kendimi bu kadar didiklememe kızardın kesin. “Bu kadar düşünme allasen, biraz sürüklen” derdin. “Bakalım su seni nereye taşıyacak, bir dur, çırpınma artık” derdin. Hiç şüphesiz hak verirdim sana ama durmanın, yani öylece durmanın, kendini suyun üzerine sırtüstü bırakmanın hiç de kolay olmadığını bilirdim, denemişliğim ve dibi boylamışlığım çoktu. Oysa artık bir limana sürüklenmek istiyorum, Deniz. Kök salmak istiyorum. Bir yerde ya da birinin yanında biraz olsun kalabileceğime inanmak istiyorum. En azından kafamın içinde bazı şeylerin akmadan öylece kalabildiği, dışarıda son sürat değişen manzaraya inat, içeride, bazen çok derinde, kaçıp sakinlediğim bir bahçe bulmak istiyorum. Zamanın gülünç bir detaya dönüştüğü o bahçede, ağaçların bilgeliğine falan ulaşmak istiyorum. Kayaların, dağların, denizin ne olsa sarsılmayacak gibi görünen bütünlüğüne kavuşmak. Yalnızlığın o kadar da yalnız bir şey olmadığı, tek başına da olsan evrendeki her şeyin bir parçası olduğunu önlenemez şekilde hissettiğin, bir ağacın gövdesi neyse, benim de tam olarak o olduğumu, o kadar olduğumu, daha fazlası olmadığımı iyi bildiğim bir bahçe. O bahçeyle buluşmayı bekliyorum hevesle. Bu şeyden inip durmak istiyorum. B noktasını unutmak, A noktasını da unutmak ve indiğim yerde kendimle buluşmak. Bir bahçeye kavuşmayı beklemek, Deniz, ne tuhaf şey.
Sevgilim, bütün sözlerimi  Mazlumların rüyasından seçtim ben.  Budur, düşünmeden bildiğim  Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe...
"Bugüne kadar büyüye inanmazdım. Şimdi gerçek olduğunu görüyorum. Eğer bu doğruysa, sanırım tüm eski peri masalları az ya da çok doğrudur. Ve sen basitçe, masallardaki gibi kötü, zalim bir büyücüsün. Eh, ben bu türden insanların, sonunda yaptıklarının bedelini ödemedikleri bir hikâye okumadım ve bahse girerim ki sen de ödeyeceksin. O zaman hak yerini bulmuş olacak."
Reklam
1.000 öğeden 541 ile 550 arasındakiler gösteriliyor.