Hasan el-Basrî (rh) buyuruyor:
"Etrafındakilerin çokluğu seni aldatmasın. Zira sen;
Yalnız ölecek,
Yalnız dirilecek ve
Yalnız hesaba çekileceksin."
[Tefsiru'r-Râzî, 32, 271]
Hasan el-Basri (rh.) şunları söylemiştir:
"Dilini tutmayan kimse, dinden bir şey anlamamıştır"; " Müminin dili düşüncesinin arkasındadır. O önce düşünür ve ancak doğru bulunca konuşur. Münafığın dili ise düşüncesinin önündedir. O düşünmeden konuşur."
"Ey Adem oğlu! Allah'ın gazabına (düçar olmak pahasına) herhangi bir kimseyi tasdik etmeyin. Allah'ın lütfundan dolayı başkasına şükretmeyin."
Hasan el Basri Rh
Hasan el-Basrî (rh) şöyle dedi:
“Sizden önce yaşayanlar, Kur’ân-ı Kerîm’e Rablerinden gelen bir mektup gözüyle baktılar. Geceleri o mektubu okuyup üzerinde düşündüler; gündüzleri de ondan öğrendiklerini uyguladılar.”
Fudayl bin Ca'fer'den (rh) rivayet edilmiştir: Hasan-ı Basrî (rh), İbni Hubeyre'nin yanından çıktı. Kapıda kurrâların dizilmiş olduğunu gördü. "Burada oturmanızın sebebi ne? Bu kötü kimselerin yanına girmek mi istiyorsunuz? Allah'a yemin olsun ki onların (vali erkânının) meclisi, hayırlıların meclisi değildir. Siz firkalara bölündünüz, Allah da sizin ruhunuzla bedenlerinizin arasını ayırdı. Saray kapılarında ayak sürüdünüz, el etek öptünüz ve şuurunuzu kaybettiniz. Siz Kur'an'ı aşağıladınız, Allah da sizi zelil kıldı. Allah'a yemin olsun ki, eğer idarecilerin sahip oldukları makam ve paraya rağbet etmeseydiniz, onlar sizin eteğinize yapışır, ayaklarınıza gelirlerdi. Allah, uzak olmak isteyeni en uzağa atar." dedi.