Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 27. kitap oldu. H.G.Wells'in ise daha önce üç kitabını okumuştum ve hepsini ayrı ayrı çok beğenmiştim. Bu kitap da diğerleri gibi muhteşemdi. Açıkçası hangi kitabını daha çok beğendin diye sorsanız, ne cevap veririm bilemiyorum. Benim için çok zor bir soru olur. En iyisi siz hepsini okuyup kendi
Okuduğum ilk Ayfer Tunç romanı. Film gibi bir kitap. Başkahramanın günlüğü ve arkadaşlarıyla yapılan röportajlardan oluşuyor.
Üçlemenin son kitabı olduğunu başladıktan sonra öğrendim. Öncekileri okumadan da anlaşılabilecek bir roman olduğu yorumlarından sonra bırakmadım. Şebnem'i tanımadan Osman'ı tanımak hata olmamıştır umarım. Çokça merak ettirdi Şebnem'in hikayesi. Kitabın arkasında her ne kadar "Her şey olmak isterken hiçbir şey olamayan bir adamın hikâyesi" yazsa da Osman hiçbir şey olmak istemedi aslında. Bazen çok kızdım bazen de çok üzüldüm Osman'a. Sanki tanıdığım biri gibiydi. Sık sık Osman'ın yalnızca kurgusal bir karakter olduğunu hatırlattım kendime :) Yer yer Oblomovluk esintileri var diye düşünürken yazar son sayfalarda ondan etkilendiğini belli ediyor zaten.
Roportajlarda söylenenlerle Osman'ın yazdıklarının tutmaması insanların iç dünyalarına dair güzel bir vurguydu. Hepimiz gerçekleri kendimize göre anlatıyoruz. Bir an önce Yeşil Peri Gecesi'ni okuyup Şebnem'i tanımak için sabırsızlanıyorum
Yalom ile tanışma kitabım Günübirlik Hayatlar oldu. Kitapta 10 farklı kişinin terapi seansları yer alıyor. Yazar olayları, kişileri tanınmayacak derecede değiştirdim, bazı yerlere kendi kurgumu kattım diyor fakat ben kitabı okurken yazılanları aynen yaşanmış gibi okudum. Öyle daha etkili oldu.
İnsan psikolojisi hep ilgimi çekmiştir. Yaşananların
Geçen sene pandeminin başlangıcında ablam bir tv programında din görevlisinin tavsiyesini kenara not almış ve beni aradı. Seda bana “Göğü Delen Adam” diye bir kitap varmış alsana dedi. Ablam kitap okumayan biri olduğu için heyecanla bir koşu gidip kitabı aldım evine gidip teslim ettim. Lakin ablam o heyecanla devam etmeyip okumadı. Sürekli
Hayal Meyal
İlk başta hikaye oldukça basit geldi ama tamamen bitirmeden yorum yapmamam gerektiğini sürekli hatırlattım kendime. Alıntı yaptığım güzel yerler vardı. Özellikle bölümlere geçmeden önce yazılan kısa sözler de çok hisli ve hoştu bence. Ama kitabın sonu hiç beklemediğim bir şekilde bitti ve hikayenin basitliği bozulmuş oldu artık.Kitabın neden bu ismi aldığını da öğrenmiş oldum.Hikayenin bitişiyle de yüreğimde burukluk bırakan bir kitap oldu.
Zincirlerimizi kıralım, hayat ebeveynlerimizin yüklediği önyargı ve sınırların dışında da akıp gidiyor mesajları elbette güzel ama kitap, çocuk kitabı olmaktan çok uzak bence. “Benim gibi düşünmeyene saygı duyamam, o cahildir.” gibi bir yaklaşım var. Çocuk kitabı masumiyeti bekleyerek okuduğum için mi bu kadar abartı buldum o nefret söylemlerini bilmiyorum ama kesinlikle olumsuz hislerle dolup çocuklara alınan kitapların önemini ve kendimiz okuyup garantilemeden asla onların eline verilmemesi gerektiğini bir kez daha kendime hatırlattım. Başka çevirileri var mı açıkçası bakmadım ama belki bu tutum çeviriden de kaynaklı olabilir diye olumlu düşünceleri de kenarda tutmak istiyorum.
