Kaç yıl oldu. Yok daha bir, bir buçuk ay galiba. Okuyamama, yazamama, düşünmeme devri. Durakladığım devir. Daha Karlofça gelmedi herhalde. Ne zaman başladı - Evet, o apostroflu adamla. Dos'tmuş, Yaşa'masızmış. Dah'iymiş. Sanmıyorum.
Bitmesi lazım, bitmek lazım. Bitirmem lazım, yazmam lazım yeniden ama nasıl. "Sen hiç bitirmedin ki
Öncelikle Herkese Hayırlı geceler dilerim
İlk defa okuduğum kitabı yarım bıraktım
Çünkü Anlam veremedim yazarın hissetiğini ben hissedemedim açıkçası
Budamı gol değil dedim kendi kendime
Öykülerin içinde etkileyen Havva oldu
Havvanın yaşadıkları ve ölümü
Kızım Havva iyi misin evladım?” dedi. “Bak iyileştin artık. Canın bir şey istiyor mu? Ne pişireyim sana?” Havva baştan bir şey demedi. Sonra gözlerini iri iri açtı: “Baklava”, dedi. Sonra da öldü.
Finali böyleydi öykünün
Köyden alınmış bir kızın öyküsü
Evet pek açıklayıcı bir inceleme olmadı ama demem o ki yazarın hissiyatı bana işlemedi çok zorladım kendimi bitirmek için yok ben beceremedim...
Yazarın eserlerini bir daha okurmuyum
Zor çünkü çok kötü etkisi kaldı bende
Neyse fazla uzatmadan herkese iyi okumalar
HavvaVüs'at O. Bener · Yapı Kredi Yayınları · 2020543 okunma
Esra Kurt kardeşimizin yaptığı ( #30997659 ) Mehmet Uzun etkinliği vesilesiyle yazılacaktır. Kendisine bu vesileyle teşekkür ediyorum. Böyle güzel bir etkinliği yapan yoğun duygulara sahip kendisi incelememizi okumasın. (Bu şaka tabi) :)
Bazı kitaplarda olduğu gibi biz de yazımızda bir
Kitabımız 8 öyküden (Sisli Dağların Tepesi, Göz Kamaştıran Gölgeler, Melusina[!], Bir Sepet Su, Meyan Kökü Ağacı, Öfkeli Tepe, Uyurgezer Ayı{!}, Yakala Dünyayı) oluşuyor. Görsellerle süslü sımsıcacık bir hikâye zinciri. Özellikle görseller çok güzel ve en başından ben şunu düşündüm: Eğer bu hikaye güzel olursa –ki çocuklar için yapılan çizgi
Maksim Gorki'nin otobiyogrofik üçlemesinin 2.kitabı.
Hayatının 10 yaşına kadar ki bölümünü anlattığı(
Çocukluğum) u okurken bu kadar ayrıntıyı ,nasihatleri nasıl hatırlayabiliyor diye düşünürken, 10 -15 yaş aralığını anlattığı bu kitabının hacminin, öncekinin 2 katı olması pek şaşırtmadı. Ayrıca Çocukluğum'a
.....bunların en kötüsü, kin duygusuydu. Diğerleri tamir edilebilirdi ama kin, demirin üzerindeki pas gibiydi ve sahibini tüketirdi. Hem de inleye inlye... yüreğe ağır yükler yükleyen bir tükeniş olurdu bu.
9. BÖLÜM
SONSUZ SABIR
Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti.
Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında.
Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir