Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

hawa evenstar

Tutuklandığım gün, beni önce çoğu Arap bir sürü tutuklunun bulunduğu bir odaya kapattılar. Araplar beni görünce güldü. Sonra ne yaptığımı sordular. Bir Arap'ı öldürdüm dedim.
Reklam
Başkalarından daha erken ölecektim, orası aşikârdı. Ama herkesin bildiği gibi, hayat yaşamaya değmez.
Sayfa 102 - MeursaultKitabı okudu
Bugün annem öldü. Belki de dün, bilmiyorum.
can sanat yayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyanın asıl tadı acıydı. Yaşam acı çekmekdi.
"Düşünebilirim, bekleyebilirim, oruç tuta­bilirim."
Reklam
Fakat onu seviyordu, onun sevgisinin getirdiği dert ve üzüntüyü, onsuz gelecek mutluluk ve rahata yeğliyordu.
Sayfa 115Kitabı okudu
Bilgi aktarılabilir, fakat bilgelik, asla. Kişi onu bula­bilir, onu yaşayabilir, ondan güç kazanır, onunla inanılmaz şeyler yapabilir ama onu ders gibi öğretip başkasına aktaramaz.
Sayfa 138Kitabı okudu
Bir açıdan düşününce Yunan tanrılarının var olduğunu bilmek güzel şey. İşler kötü gidince kimleri suçlayacağınızı biliyorsunuz.
Kızı ölürken Zeus ona merhamet gösterdi. Onu işte oradaki çam ağacına dönüştürdü. Thalia'nın ruhudur vadinin sınırlarını koruyan. Bu nedenle o tepeye Melez Tepesi denir."
"Onları satirlerin koruması altına aldım." "0 da ne demek?" "Yani vahşi doğaya kazasız belasız varacaklar," dedi. "Su, yiyecek, gölgelik alan, artık ihtiyaçları her neyse, kolaylıkla yaşayabilecekleri güvenli bir yer bulabilecekler." "Peki bize niye böyle bir koruma sağlayamıyorsun?" diye sordum. "Çünkü sadece vahşi hayvanlar üzerinde işe yarıyor." "0 zaman Percy'de de işe yaraması lazım," dedi Annabeth.
Reklam
"Böylesi yakışıklı bir yüzü yok etmek ne acı," dedi sakinleştirici bir sesle. "Benimle kal Percy. Tek yapman gereken başını kaldırıp bakmak."
Düşündükçe Poseidon'un asla ziyaretime gelmeyişi, asla anneme yardım etmeyişi, asla tek bir nafaka çeki yollamayışı beni sinir ediyor, gücendiriyordu.
percy jacksonKitabı okudu
Okyanusta kayboldu, demişti annem. Ölmedi. Okyanusta kayboldu.
Birisi üzerime aniden bir tabanca çevirse yüreğim etrafımdaki bunca insanın yüreğinin bir avuç para için attığı kadar atmazdı.
Yemek bozulmuş, ben ısırılmıştım. Herkeste neşesizlik, herkeste heyecan, herkeste telaş... Yalnız, yalnız ben mutluyum. Hem de ömrümde hiç olmadığım, hiç kimsenin hiçbir fırsatta olmadığı kadar tanrısal bir duyguyla mutluyum. Silki'yi ölümden, onu üzüntüden kurtardım.
Sayfa 108 - Ezr yayıncılıkKitabı okudu
Özen gösterilerek yetiştirilen çiçekler ve yemişler vardır. Sonra köşede bucakta, çayırların, çitlerin arasında kendi kendilerine yetişmiş çiçeklerle yemişler de vardır. İnsan, o özen gösterilen örneklere elbette hayran olur. Ama doğanın bağış ve özeniyle kıyıda yetişeni de yakından incelersek, ne derin güzellikler buluruz. Kimi zaman, bir çayır ucunda öyle bir yemişe rastlarsınız ki, hayran olmamak elde olmaz. O denli çekici ve tatlıdır. İşte, Müjgan Hanım'ı hiç tanımadan, dün gece salondaki davranışlarıyla birden görünce, bana öyle geldi. Onu önce, hiç dikkat çekmeyen ama sonra bulunacak pek derin güzelliğe, pek olağandışı tada sahip bir çiçeğe, bir yemişe... Örneğin... Örneğin... Ben pek severim... Bir "böğürtlene" benzettim. Benim bu ilgim, genellikle akılcı, beğenilen örneklerden çok, özel bir beğeniye sahip olduğumu gösterir.
Sayfa 36 - Ezr yayıncılıkKitabı okudu