"Seni sevdiğimi göreceksin sevmediğim zaman,
çünkü iki yüzüyle karşına çıkar hayat.
Bir sözcük sessizliğin kanadı olur bakarsın,
ateş de pay alır kendine soğuktan."
İslam'ı bir hayat tarzı halinde yürürlüğe koyma konusunda Müslümanlar arasında müşahede edilen yaygın, fakat bir o kadar da yanlış eğilimlerden biri İslam'ı her şeyden ve herkesten önce kendi hayatında yürürlüğe koymak olmalıyken, onun adeta kendi hayatının dışında bir yürürlüğü varmış gibi bir zehaba yer vermesinde görülüyor. Böyle bir beklenti içinde olmak, farkına varmadan, İslam'ın yürürlüğe girmesinde kendi üzerinde sorumluluk bulunmadığını sanmakla ilgilidir. Yani bir bakıma deniliyor ki, ben bu işin mücadelesinde yokum, fakat siz başarırsanız tabi olurum..
...
Allah dilerse her şey olur, ona kuşku yok. Fakat Al- lah'ın dilediği, emrettiği hayat yaşanmadıkça, Allah'ın hükmü insanlar arasında yürürlüğe girmez. İnsanı o hayat tarzını yaşamaktan Allah mahrum etmiyor, o kendi ken- dini mahrum kılıyor. Çünkü Allah, dinini tamamlamıştır. Fakat o din yaşanmadıkça onun yeryüzünde yürürlüğe girmesi ädetullahtan değildir.
Tartıya gelmez ölçü bilinmez, ölçü bilinmez zaman tek tek her insanın içinden nasıl su olup geçerse onun geçtiği yer kadardır bütün hatırladıklarımız. Her hayat kururken ardında kendi nemini bırakır.
“Ne kadar paranız olduğunu bilirsiniz ancak ne kadar zamanınınız kaldığını asla bilemezsiniz. Bu nedenle sevdiklerinizle kurduğunuz ilişkilerde yarattığınız duyguya dikkat edin. Çünkü sizden sonra yaşamaya devam edecek olan sadece bu duygulardır.”
İnsanlar, bana onları nasıl anlayabileceğime dair hiçbir şey öğretmediler.
İnsanları biraz bile anlayabilseydim, ne onlardan bu kadar korkar ne de böylesine çaresiz bir hayat yaşardım.