Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
18 Ocak 1951 Tunanın evleri, alçacık evler, İçinde oturur paşalar, beyler, Örtün perdeleri görmesin iller... Bir Rumeli türküsünden Bir kaç aydır, millî bir fâciayı, hatta millî bir felâketi sessiz ve sedasız yaşıyoruz. Yarım milyondan fazla Türk, dedelerinin Osmanlı fethinden çok evvel doğdukları, şenlettikleri topraklardan yabani otlar gibi
Varlıkların niteliği kavranılamaz. Nereden gelip nereye gittiğimizi kimse bilmemiştir; bilmeyecek de. Başkalarının bu konuda söyledikleri bir sürü deli saçması. Oysa doğa sakin sakin ve hiçbir şeyi umursamadan kendi görevini yapıyor. Onun karşısında bütün çabalarımız boşuna; felsefî araştırmalar yapmak da mümkün değil. Doğanın nezdinde kederimiz de, sevincimiz de bir. Yurt tuttuğumuz şu dünya sürekli acılarla, kötülüklerle dolu. Korkunç hayatımız bir dizi düş, hayal, aldatmaca ve mevhumlardan ibaret. Birçok haşmetli padişah gelip geçmiş ve yokluk toprağıyla sarmaş dolaş olmuş. Kara toprağın bağrına giren peri kadar güzel ama mutsuz dilberlerin bedenlerinin her zerresi mezarın daracık mekanında çözünüp ayrışıyor, bitkilerde ve başka varlıklarda elem dolu bir hayata devam ediyor. Bütün bunlar dilsizlik diliyle yeryüzündeki varlıkların zayıflığını ve kırılganlığını göstermiyor mu acaba? Mazi, karmakarışık bir anıdan ve düşten öte bir şey değil; gelecek ise meçhul. Öyleyse yaşadığımız şu ânı, bir göz açıp kapayana kadar geçip maziye gömülecek olan şu ânı idrak edip mutlu olalım. Bu an geçti mi, elimizde bir şey kalmayacak artık. Ama bu ânı nasıl geçireceğimizi bilmemiz gerek. Yaşamın amacı keyif ve zevktir. Elimizden geldikçe gamı, kederi uzaklaştıralım başımızdan; bilineni bilinmeyene satmayalım; peşini veresiyeye feda etmeyelim. Pençesinde ezilmeden önce alalım intikamımızı hayattan.
Sayfa 39 - YKYKitabı okudu
Reklam
Kartlar ve Günler diye bir film çekmeyi düşledim dün gece yarısı. Ne kadar fazla kart olursa günler o kadar azalacaktı. Günler çoğaldıkça ama kartlar hükmünü kaybedecekti garip kalabalıkta. Dışarı çıktım gece gece, kartlara bakmam lazımdı hayalimdeki. Her gün olur muydu bilmiyorum ama. Trajik bir araba sesi duydum tam da olmasını istediğim yerde.
184 syf.
·
Puan vermedi
Simyacı, edebi değeri yüksek, edebiyat dünyası içerisinde çok önemli bir yer olan süslü cümlelerden uzak sade ve akıcı bir roman. İnanç, evren, ruh, aşk gibi konuların etrafında dönen roman aslında arka planda bana göre dini yönü ağır basan bir romanda aynı zamanda… İnsanın, bu dünyadaki arayışını anlatıyor bir nevi. Kitapta sosyolojik yaşantımız
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,6bin okunma
13.HİKAYE TAMAMLAMA ETKİNLİĞİ - HİKAYEMİZİN TAMAMI part-2
Seni görevden alıyorum. Bundan sonra operasyonu ben yöneteceğim. Çık, defol buradan.” İnanmaz gözlerle bakan Mustafa Bey hiçbir şey demeden, diyemeden odayı terk etti. Ayaktaki adama bakar bakmaz onun kim olduğunu anlamıştım. Sizler de anlamışsınızdır. Demek bu yüzdendi. Kariyerinde çok hızlı ilerlediği, genç yaşında çok iyi yerlere geldiği için
208 syf.
·
Puan vermedi
Ölüm bir varmış bir yokmuş… Aslında Jose Saramago okumaya ‘Körlük’ kitabıyla başlamayı düşünüyordum fakat o sıralar basımı olmadığı için alıp okuyamamıştım. Bu kitap da ‘Kitap Kardeşliği’ etkinliği için kitapları incelerken konusuyla dikkatimi çekmişti. Bu sefer de kitabın basımı var ama kitap ortalarda yok! Kaç kitapçıya sorduysam ‘Elimizde
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,8bin okunma
Geri18
129 öğeden 121 ile 129 arasındakiler gösteriliyor.