3.Mit: Daha İyi Bir Yaşam İçin, Olumsuz Duygularımızdan Kurtulmalıyız
Mutluluğu bulmayı ve iyi hissetmeyi takıntı haline getirmiş bir toplumda yaşıyoruz. Ne yapmamızı söylüyor toplum
sürekli bize? ‘Olumsuz’ duygularınızdan kurtulun, onların
yerine ‘olumlu’ duygular koyun. Aslında güzel bir yaklaşım ve
ilk bakışta mantıklı gibi görünüyor. Hem zaten, kim can sıkıcı şeyler hissetmek ister ki? Ancak işin bit yeniği tam da burada: yaşamda en çok değer verdiğimiz şeyler hem hoş, hem
de can sıkıcı pek çok farklı duyguyu beraberinde getirir. Örneğin uzun süreli yakın bir ilişkide aşk ve neşe gibi harika
duyguların yanı sıra, hayal kırıklığı ve hüsran da kaçınılmaz
olarak yaşanacaktır. Kusursuz eş diye bir şey yoktur ve er ya
da geç eşler arasında menfaat çatışmaları olacaktır.
Bu durum, hayatta giriştiğim iz hemen hemen her anlamlı
tasarı için de geçerli. Her ne kadar bu tasarılar sıkça heyecan
ve coşku gibi duygular uyandırsa da, aynı zamanda stres,
korku ve kaygı da yaşatacaktır. Bu yüzden eğer 3. Mit’e inanıyorsanız, başınız büyük belada demektir, çünkü can sıkıcı
şeyler hissetmeye hazır olmaksızın daha iyi bir yaşam kurmak
mümkün değildir. Bununla birlikte, bu kitabın 2. kısmında,
bu tür duygularla tamamen farklı bir şekilde nasıl başa çıkabileceğinizi ve bu duygulan sizi çok daha az etkileyecek şekilde
nasıl yaşayabileceğinizi öğreneceksiniz.