21. Derecelenme ve zıtlıklar olmayınca âlem yıkılır. Nitekim cahil de âlimin yerini tutamaz.
22. Su, ateşin yaptığı işi yapamadığı gibi; toprak da rüzgarın görevini yere getiremez.
23. Demirin işini altın beceremez; tuzun tadını ve çeşnisini de mücevher veremez.
24. Elin yaptığını ayak başaramaz; kalem de kılıcın çıktığı makama ulaşamaz.
25. Gözün yaptığını kulak yapamadığı gibi fare, akıl edip de zehiri düşünemez.
26. Çiftçinin yerini kuyumcu tutamaz, dülger de ayakabıcının işinden anlamaz.
27. Efendinin işini nasıl köle bilmezse, sultan da halkın işini bilemez.
28. Sıcak soğuğun yaptığını yapamazken; kuru hiç yaşın sonunu bilebilir mi?
29. Gölge güneşin eserini ne anlasın? İçki de Cemşit'in neşesini anlamaz ki zaten..
30. İşte her şeyin bir zıddı vardır. Artık yaratılışındaki kabiliyet ölçüsünde bunu anlayıp hisseni al.
Kültür, sanat ve edebiyat dergisi İzdiham, 52. sayısıyla okurunu selamladı. “Hepimiz ölecek yaştayız” mottosuyla elli ikinci kez yayımlanan dergide birbirinden farklı konular ve isimler yer alıyor. Ön kapağına toplumsal bir sorunu taşıyan İzdiham, gelir-gider tablosunu paylaştığı görsele “Grafikere Haciz Geldi” notunu ekledi. Derginin kapağı,
Merhaba arkadaşlar..
Öncelikle şunu belirteyim, Nazan Bekiroğlu benim için apayrı bir yazardır, daima ayrı bir kefede tutmuşumdur :) Isimle ateş arasında uzun zamandır kitaplığımdaydı, 1K da genel itibariyle 434 kişi okumuş sanırım, açıkcası şaşırdım, rakam bana cok az geldi cunku..
Okuduğum bikac yerde edebi yönü fazla olduğu için ağır bulanlar
“Bir güzelliğe bakarken edep nazarıyla bak ve sakın şehvet nazarıyla bakıp da yolunu sapıtma “
Şart-ı adap ile kıl Hüsnü nigah
Olma şehvet nazarıyla güm-rah
(Nabi /Hayriyye:442)
136. Dinin direğini dik ve İslam sarayını mamur eyle.
137. Elini günah işlemekten uzak tut ve bağla. Allah'a nispetle kulağı halkalı bir köleden farkın olmadığını idrak et.
138. Secdeye vardığın zaman edebinle eğil. Böylece mihrap dairesinin merkezi olan nokta olasın.
139. Allah huzurunda yüzünü yerlere sür (secde et). Sen Allah'ın dergahında bir köle ol da sana ne devletler erişir bir gör.
#Hayriyye // #YusufNâbî
Hazırlayan : #İskenderPala
#KapıYayınları
#KütüphaneleriYaşatmayaDevam
#Kitapokuyoruz
#Okuyoruz
#Okutuyoruz
#Kitaptanıtım #kitapalintisi
🤓
Asıl adı Yusuf olan Nâbî, 1642 yılında Urfa'da doğmuştur. Urfa'nın köklü ailelerinden olan Hacı Gaffarzadelere mensuptur. Ailesinin oldukça kültürlü ve asil olduğunu kendisi söyler (bkz. beyit :82). Yusuf Nâbî Efendi 'nin çocukluk ve gençlik dönemleri hakkında kaynaklarda fazla bilgi yoktur. Ailesinin durumu yanında, yardım ve teşviklerini de göz önüne alırsak şairin, bu yıllarını ilim tahsil ile geçirmiş olması ihtimali kuvvetlenir. Onun pek küçükten Urfa' da arzuhâlciliğe başladığı ve yirmi beş yaşlarında kadar epey tanındığı rivayeti hâlâ Urfalılar'ın dillerindedir. Ayrıca Yakup Halife adlı bir Kadirî şeyhine intisap etmiş olduğu rivayeti de hâlâ konuşulur.
#kitap #book #bookstagram #kitapkurdu #kitaplar #vsco #bookland #booklover
Olmayınca mütenâhî ma’lûm
Mümkin olur mı tenâhî-i ulûm
Sana kâfîdür ola nakş-ı zamîr
‘İlmden fıkh u hadîs ü tefsîr
Gayrısın okı velî itme amel
Olma pâ-mâl-i da’âvî vü cedel
Fıkhdan eyle ibâdâta nazar
Eyleme semt-i da’âvîye güzer
4.Gece (4 Nîsân Pazartesi’yi 5 Nîsân Salı’ya bağlayan gece)
Kendisi için Tevrât, İncîl, Zebûr ve Furkân’ı okumuş kadar sevap vardır.
(Kitâbu'l-meva iz fi fününil-mecâlis, Zühretü'r-riyad, Ismail Hakkı, Mecálisü'l-va'z ve t-tezkir, sh:88-90, Osman el Hobevi, Dürratü'l-va'zin, sh:16,17; Muhammed Hayri, Mecalisi Hayriyye ve mefatih-i ilmiyye, sh:15-99)