Bir taraf 24 Haziran'ı konuşuyor, youtube sokak röportajı konusunda iki aylık refah içine girdi haliyle.. İsrail, Filistin'e kan kusturmaya devam ediyor, İnsan Haklarını destekleyen sözde insan lider Trump destekleyici tweet atıyor. Kim bilir hangi yolda yürüyüş yapan, canım hakları savunan, aynı gökyüzünün altında bulunduğumuz, aynı güneşte çamaşırlarımızı kururttuğumuz kimseler bunu retweet'liyor (!)
He ya. Biz de sınava gircez, evet bu yıl yine bir şeyin ilki olarak TYT-AYT ikilimize peş peşe.
TEOG'dan sonra pek iyi gelecek, kaç milyon umudumuz o yönde yani..
İşte kimisi de "öksürüyom acaba neden??" modunda sorular soruyor.
Bulanık görüyorum ben de ara sıra ya. Gözüme insanlığın tozu mu kaçıyor dersin?
Öyle bir güne gelmişiz ki;
İki teyze hani yan yana otururlar. Biri der "ya benim şuram ağrıyo" diğeri ne mi der?
"benim buram ağrıyor."
Dertlinin derdine deva yolu göstermeyi kenara koy, benim derdim bana yeter, git Allah'ından bul modunda dualarımız bile.
Yetimleri doyur, gözet denilen bir dinin kuluyuz evet elhamdülillah ama ne yazık ki "Allah'ım yetimleri doyur" diye dua eder olmuşuz.
Bir şeyleri fark etmek, seyirci kalmamak, bir gün bir şeyleri değiştirebilecek kudrete belki de sahip olmak için yola devam etmeliyim, etmelisin.
Yolumuz, sonumuz hayır olsun.
Kolay gele, rastgele!