Şeyh Said hadisesinde, yani 1925’te, ta Lice, Dicle, Kulp ve Diyarbekir etrafında malını, kocasını, çoluk çocuğunu yitirmiş başıboş, yani o hadisenin birçok Kürt kaçak muhaciri köyümüzün doğal mağaralarında barınıyorlardı. Annem ve diğer köylüler bunları besliyordu. İçlerinde Xeco adında bir yaşlı teyze vardı. İki oğlunu, kocasını ve iki damadını Şeyh Said olayında kaybetmişti. Onun, gerek görgü şahidi olduğu olayı ve gerekse aile felaketini yanık bir sesle, gözyaşları içinde bir anlatışı vardı ki, bu olay altmış beş sene öncedir ama hâlâ etkisinden kurtulmuş değilim.