156 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Cezayir Bağımsızlık Savaşının Anatomisi
FRANTZ FANON VE CEZAYİR'DE ÇARŞAF Martinik’in başkenti Fort de France’de 20 Temmuz 1925 yılında dünyaya gelen Frantz Fanon’un hayat hikâyesi 1961 yılında Amerika’da son bulur. 36 yaşında omurilik lösemisinden hayata gözlerini kapayan Fanon, mücadelesi ve geride bıraktığı eserlerle bugün hâlâ adından söz ettiren bir kişiliktir. Martinik’de orta
Cezayir Bağımsızlık Savaşının Anatomisi
Cezayir Bağımsızlık Savaşının AnatomisiFrantz Fanon · Pınar Yayınevi · 2009120 okunma
1088 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Safahat: Mehmet Akif'in Yüreğinden Yaşamın Yüzleri
Safahat, kelime olarak “hayatın değişik yüzleri, görünümleri” ile “aşamalar, evreler” anlamlarına gelir ve safahat 7 ayrı kitabın ortak adıdır. İlk kitabı -kitaba adını da veren- Safahat, ikinci kitabı Süleymaniye kürsüsünde, üçüncü kitabı Hakkın sesleri, dördüncü kitabı Fatih kürsüsünde, beşinci kitabı Hatıralar, altıncı kitabı Asım,yedinci
Safahat
SafahatMehmet Akif Ersoy · Beyan Yayıncılık · 20076,3bin okunma
Reklam
48 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
43 sayfalık kısacık bir kitap olmasına rağmen hakkında yazılacak çok şey var... Kitap aslında bir mektup. Hem de adaleti arayan bir mektup. Dreyfus olayı, 19.y.y sonlarında Fransa’da Yahudi kökenli bir subayın, Alfred Dreyfus’ün, haksız yere casuslukla suçlanması sonucu oluşan büyük bir toplum olayıdır. Mektup tamamen bununla ilgili. Dönemin ve Fransız Edebiyatının önemli ismi bu haksızlığa kayıtsız kalamıyor. Émile Zola, dönemin cumhurbaşkanına bir mektup yazıyor. Kitap yazılan bu mektuptan oluşuyor. Mektup, 13 Ocak 1898 Perşembe Günü L’Aurore gazetesinde yayımlanıyor. Mektubunda şöyle diyor Émile Zola: “Her şeyi söylemem de gerekmez, aransın, bulunacaktır.” Aslında asıl suçlunun, suçu örtbas etmeye çalışanların çok net belli olduğunu vurguluyor burada. Doğrunun peşine gitmek bir “tehlike” olarak görülürken, “Bu tehlikeye isteyerek atılıyorum.” da diyor aynı zamanda. Suçluyorum bir cömertlik, kendi türünün başyapıtı olarak kabul ediliyor. Ne var ki bu mektup yayınlandığında Zola’nın saygınlığından rahatsız olanlar sokaklara dökülüp “Yok olsun Zola!” diye haykırıp, mektubun bulunduğu gazeteleri yakıyorlar. Bir yandan da Zola’nın gerçek bir aydın olduğunu söyleyenler var. Fransa resmen ikiye bölünüyor. Bu bölünme “sağcı ya da solcu” değil, “Dreyfus yanlısı ya da Dreyfus karşıtı” şeklinde. Émile Zola, adalet uğruna ne kadar çaba gösterse de “Olay bitmiş gibi” görünüyor. İnsanlar “doğru” için ne kadar çabalasa da, her zaman bir “yanlış” çıkıyor ve adalet arayışı oluyor.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20194,943 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
39 günde okudu
Koleksiyoncu
Koleksiyoncu, İngiliz yazar John Fowles’un birçok yayınevinden geri çevrilen ancak 1963’te yayımlandıktan sonra kendisine bugünkü ününü kazandıran ilk romanı. Psikolojik ve gerilim türündeki kitap ilk bakışta sapkın bir aşkın romanı gibi gözükse de arka planda suç, masumiyet, alt ve üst sınıf çatışması, popüler kültür ve entelektüellik, özgürlük ve esaret gibi konulara değiniyor. Kitap, bir kelebek koleksiyoncusu olan Frederick Clegg’in koleksiyonuna bir insanı dâhil etmesini, resim öğrencisi Miranda Grey’i kaçırarak evinin mahzeninde tutsak etmesini konu alıyor. Ama aslında her ne kadar fiziksel olarak Miranda tutsak olsa da satırlarda tutsağına tutsak olmuş bir Frederick var. Baktığımız zaman ortada olağanüstü bir hikâye yok çok kitapta benzer konular işlendi. Ama bu kitabı ilginç kılan detay hikâye anlatımını ikiye bölerek karakterleri farklı bakış açılarıyla okurun karşısına çıkarıyor olması. 3 bölüme ayrılan kitapta birinci ve üçüncü bölüm Frederick’in ikinci bölüm ise Miranda’nın bilinç düzeyinden anlatılıyor. Bu bölünme aynı olaya hem Frederick ve Miranda’nın bakış açılarını, duygularını ve tepkilerini ortaya koyarken hem de okurun hikâye hakkındaki düşüncelerini gözden geçirmesine neden oluyor. Sade bir dil, sürükleyici bir anlatım ve insanı düşündüren insan psikolojisi üzerinde yazılmış güzel bir kitap. Tavsiye olunur..
Koleksiyoncu
KoleksiyoncuJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20248,5bin okunma
235 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Ben Pál Sokağı'ndanım!
Doksanlar ve öncesinde çocuk olanlar,
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı Çocukları
için oyun alanlarının ne anlama geldiğini çok iyi bilirler. Bir çocuk için her şeydir oyun alanı. Çünkü orada bir "büyük" olabilir çocuk, yani oyunlarında ve yine tam da orada büyür çocuk, oyunlarıyla. Yalnızca yemek saatinde terk eder oyun yerini, o da annesinin defalarca ve ısrarla
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Yapı Kredi Yayınları · 201925,2bin okunma
456 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
60 günde okudu
Geçen yıl yazdığım bir inceleme
Kitabın ilk vakasını okuduğumda açıkçası korkmuştum ben bu kitabı nasıl bitireceğim diye. Hatta uzun bir zaman devam etmedim diyebilirim. Neden bir istismar vakası bana bu kadar ağır geldi bilmiyorum. Herhalde kitaptaki diğer vakalarda da istismar var ve daha detaya inilmiştir diye düşündüm ama farklı konular daha baskındı. Okudukça kitabın
Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk
Köpek Gibi Büyütülmüş ÇocukMaia Szalavitz · Koridor Yayıncılık · 20177,5bin okunma
Reklam
35 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.