Yazar, kahramanı yüce amaçlar uğruna mücadele eden elli yaşında soylu bir bey olarak bir keçi çobanıyla birlikte maceranın ortasına atar.
Yazılış amacı toplumun Don kişot'a deli gözüyle bakması,aslında delinin o toplumun olduğunu karmaşık bir anlatımla dile getirir.
Sözünü etmişken şu keçi çobanımızın yani Don kişot'u don kişot yapan Sanço Panzayı da ele alalım;
Zamansız bir karakter... ve kitabı eglenceli kılan da soluksuz okumama vesile olanda sanço'dur.
Don kişot'un aksine gerçekçi ve materyalist bir tavır takınır ve mizacı da, yaptığı şakaların ve gevezeliklerin içinde yatan ince mesajlarda takdire şayandır.
Kahramanın Yel değirmenlerine karşı savaşına gelince;
Siz deyin rüzgarlara karşı savaştı, bir başkası sistemin bozuk çarkları desin.
Her ne olursa olsun yel değirmenlerine karşı açtığı savaş;
Haklı davasının yani ("dulciennasi nin" kahramanin deyimiyle) güzelleşmesi içindi...
Ayrıca "Don kişot" yazıldığı dönem yani 17 yüzyılda çökmeye yüz tutan İspanyol feodal toplumunun eleştirel çözümlemesini de içermektedir.
Ve kitabı övmeye,önermeye gerek yok sanırım çünkü yazıldığı günden bu yana büyük eserleri gölgesinde bırakmış ve bir başyapıt olarak cervantesi benim gözümde sonsuz bir saygıyla yüceltmiştir.