"Kalbinizle yaptığınız her şey,size geri dönecektir."🌼🌿
Mevlana Celaleddin-i Rumi
İçimdeki Kenan Ülkesi
Okunması gereken bir kitap,ama bitmemesi gereken bir kitap. Okudukça sonsuzluğa hükmedecek kadar akıp evrilen cümleler. Şiirsel akışıyla Tasavvufi dokunuşlarıyla felsefi dönüşümleriyle esen rüzgarda aradığın nûr_u sükutu tattıran sayfalar, durmaksızın akıp giden nehir edasında okuyucusunun kalbine akan bir kitap. Taş (Hacer) , Kağıt ( (H)içimin Kenan Ülkesi) , Makas ( Gece ) ile kalemin anlatacak çok şeyi , biz okuyucularında heybesini dolduracak çok şeyi var velhasıl kelam...
Daha yüzlerce sayfa yazılsa soluksuz okurmuydum? Diye düşündüm! Kalbe huzur , dile dermen arayanlara rehber...
Önce okudukça ,cümlelerin altını, sonra sözcükleri sonra da farkettim ki her sayfayı çiziyorum nerdeyse . İşte ozaman anladım, altını çizdiğim ve not alacağım cümleyi koparamıyorum bir sonraki cümleden . Başlangıcı ,devamı,ortası her biri halkayı oluşturuyor bu zinciri koparmak mümkün değil. Önceki cümlenin anlamını adeta bir sonraki belirliyor... Söyleyeceğim odur ki ,okunur baştan sona ,bir değil defalarca. #fadiktavsiyesi kitaplıklara,gönüllere nadide bir kalem,değerli bir kitap #oku
Üç perdeden üç kelime düşmüştü sadrıma, kıskıvrak yakalanmıştım... Bir kalemde yanyana dizilemeyecek üç hakikat ve saklısında üç sır..
Yusef Masadow 
Dilek E.D
Değişim süreci neredeyse her zaman iki adım ileri bir adım geridir. Değiştirmek istediğin şey konusunda kendini zorladığın zaman, iki adım ileriye gidersin ama yılların birikmiş alışkanlıkları seni arada bir geri çeker.
Sen kendini, kendi içinden kontrol ettiğin için sanki hep eski haline dönüyormuşsun ve hiç değişmiyormuşsun gibi gelir. Değişim çabalarına istikrarlı bir şekilde devam ediyorsan, arada gerilemeler olsa da, toplamda hep ilerlemiş olursun. Bu kısa noktalı gerilemelerde, çabalarını hiç bırakmamalısın.
Dünyanın iyi ya da kötü olması, bazen iyi ya da kötü hissetmek senin elinde olmayabilir ancak ne konuştuğunu seçmek senin elindedir. Eğer ki, hep olumsuzlukları ifade ediyorsan, her şey öyleymiş gibi görünmeye başlar. Yani kullandığın kelimeler bir süre sonra dünyanı şekillendirmeye başlar.
Neyi konuşuyorsan, farkında olmadan durmadan kendine onu telkin ediyor olursun. Telkin çok sıklıkla yapıldığı zaman insanları önemli derecede etkiler. Ve telkine karşı en savunmasız olduğumuz an farkında olmadığımız anlardır.
Eğer ki devamlı olarak hep olumsuz şeylerden bahsediyorsan, ruhunun her boşluğunu olumsuz şeyler doldurmaya başlar. Ağzından çıkanlar olumsuz olunca, kulağının duyduğu da olumsuz olur. Böyle olunca algıda seçicilik yaparak, hayattaki ve insanlardaki olumsuzlukları fark edersin hep. Ve dünyan yavaş yavaş dönüşür.
Hayat yolunda kötü şeyler yaşarken bu durumların her zaman geçici olduğunu ve bir ömür sürmeyeceğini, bir alanda başarısız olmanın her alanda başarısız olduğun anlamına gelmediğini ve olumsuz şeylerde çevresel faktörleri es geçmemen gerektiğini unutmamalısın.
Kendine güzel giden şeylerde en önemli payın senin olduğunu hatırlatmalısın. Böylece benlik değeri hesabında bolca birikimin olacak.
Değersizliğin kaynağını sorgulamak için, özellikle hangi zamanlarda, kimlerle beraberken ve hangi ortamlarda değersiz hissettiğine bir bak bakalım.
Değersizlik hissinin çıkışı ilk başta tesadüfi gibi görünse de, her zaman bir tetikleyici vardır. Bu bazen bir insan bazen de içinde bulunduğun ortamdır.
