Okumaktan en keyif aldığım yazarlardan biri Agatha Christie'dir. Kalemine, diline, konularına, detaycılığına ve zekasına hayran biriyim. Günümüzde her ne kadar cinayet vakalarına ilişkin araştırma metod ve yöntemleri değişmiş ve gelişse de, Agatha Christie hala oldukça okunan ve sevilen polisiye yazarlardan biri.
Yazarın kitapta bize eşlik eden baş karakteri Hercule Poirot. Konusu ise; kendisine gelen bir yardım çağrısına karşı arkadaşı yüzbaşı Hastings ile birlikte Fransa'ya giden Hercule Poirot ne yazık ki işlenecek cinayete engel olamamasıyla hikaye başlıyor ve devamında gelişen olayları okuyoruz. Oldukça klişe devam ettiğini düşündüren bir şekilde ilerleyen roman okudukça hayrete düşüren, "Vay be! , Yok artık " dediğim bir şekilde sonuca ulaştı. Şuana kadar okuduğum kitapları arasında en çok şaşırdığım ve ters köşe yaptığı kitabı bu oldu. Ayrıca yazar bu eserinde kendisinin romantik bir yanını göstererek de, okura ufak da olsa bir aşk hikayesi de sunuyor.
Polisiye, gerilim gibi bu tür kitaplarda konuyla ilgili bilgi vermeyi çok fazla tercih etmiyorum. Çünkü kimi okur arka kapak yazısını bile okumayı tercih etmiyor. Bende olabildiğince kısa bir şekilde üstün körü birer cümle ile açıklamaya çalışıyorum.
Yıllar geçse de güncelliğini koruyan ve koruyacak olan Agatha Christie'nin en sevdiğim eserlerinden biri oldu, Dersimiz Cinayet. Okumayı düşünen varsa ve polisiye kurgu seviyorsanız bir çırpıda okuyup, beğeneceğiniz güzel bir eser.