Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
184 syf.
9/10 puan verdi
Güzelini söyleyecektik, konuşmak hüner mi!
Şöyle bir geçmiş zamana yolculuk yapalım. Geçmiş olsa da hâlâ zihnimizde canlılığını koruyan anılara doğru.. Mesela psikolojinin önemli tekniklerinden biri olan koşullanma tekniğinin bilinçaltımızdaki yansımalarına, kodlamalarına doğru..
Çocukluğumuzda nasıl bilirdik Allah’ı? Yakan taş eden, cehenneme atan, kızan, çarpan bir Allah. Neden peki?
Günler Haritasını
(Spoiler uyarısı)
Günler Haritası seriye yeni bir soluk getirdi bence.
Çocukları ve Ymbryne leri hortlakların elinden kutardıktan sonra Emma'nın istediği üzerine Jacob ailesinin yanına dönüyor. Ailesi onun aklını kaçırdığını. Hayali arkadaşlarla konuştuğunu düşünerek onu bir akış hastanesine kapatma kararı alıyorlar. Ama birde ne görsünler.
KOZMİK APTALLIK
Toplumsal komplo kuramı... Tanrı'yı bırakıp sonra da, "Tanrı'nın yerinde kim var şimdi?" diye sormaktan kaynaklanır.
KARL POPPER (s.817)
______
Foucault Sarkacı, Umberto Eco’nun 1988 yılında yayınlanan romanıdır. Sekiz yıllık çalışmanın, derin bir araştırmanın ve iki bin ciltlik uzman bir kitaplığın ürünü olan bu dev eserde Eco,
hiç kimse
Nasıl başlasam nereden başlasam bilemiyorum.Yazacak o kadar şey varki mümkün olsa hepsini yazsam.
Öncelikle kitap iki kısımdan oluşuyor.Birinci kısım; Çimen banyoda bilekleri kesilmiş bir halde fakat hiç birşey hatırlamıyor.Birisi mi yaptı kendisi mi.? Çok korkuyor kardeşinin bir an önce gelip onu kurtarmasını istiyor.Bu arada yaşantısından bahsediyor.Acılarından yaşadığı mutsuzluklardan hayal kırıklığından insan okurken çok üzülüyor yaşadıklarına babasının yaptıkları annenin tepki vermemesi.Çimen'nin sürekli suçlanması nasıl olur diyor insan okurken.
İkinci kısım ise Çimen'in doktoru Leyla Hanım'ın Çimenle olan görüşmelerini anlatması.Çimen yaşadıklarını kaldıramadığı için çoklu kişilik bozukluğu hastasıdır.Birden çok kişilik yaşar.Kendisini Damla,Elif,Eylül,Çağla, Tuğba,Yaprak,Asya ve en önemlisi Hiç kimse olarak tanıtır doktora Doktor Leyla Çimen'e yardım etmek için elinden geleni yapar onu kaybettiği kızkardeşine benzetir.Kardeşi ablasından yardım istemiş ama yardım edememiş o yüzden Çimen'e yardım edip onu kurtarmalıyım diye düşünür.
Kitabı o kadar beğendimki çok güzel. Yazılanlar insanın içine işliyor.Yazarı tebrik ediyorum.Herkes okumalı.Kitabın yazılma sebebi çocuk tacizciliğini anlatmak kitap yorumunda bahsetmedim.Siz alın okuyun.Çimen hipnoz olmayı kabul edip onu bu hale getiren olayı anlatırken gözyaşlarımı tutamadım.Şu anda yazarken bile tutamıyorum.Bu kitabı özellikle anneler babalar mutlaka okusun.Kesinlikle tavsiyemdir.
Merhabalar!
Dün gece soluksuz bir şekilde bitirdiğim bu kitap beni benden aldı ve başka bir yere götürdü. Marquez ile tanıştığım bu kitap sayesinde diğer kitaplarının hepsini okumak için sabırsızlanmaya başladım.
•
İşleneceği herkes tarafından bilinen bir cinayetin hikayesini okurken neden hiç kimse engel olmuyor, kız niye zengin ve çapkın Santiago Nasar’ın adını verdi, kızın bekaretini evlenmeden önce kaybetmesi niye büyük bir sorun haline getirildi gibi bir sürü soruyla baş etmek zorunda kaldım.
•
Bizim toplumumuza çok benzeyen bu Kolombiya’lı kasaba halkı, erkek egemen bir yapıya sahip ve kadınların ise ne kadar yalnız ve aciz olduklarını görebiliyoruz. Bu da bir tür kadına şiddet unsuru değil midir? Bizim toplumumuza benzer olan en acı verici şey ise umursamamazlık hareketleriydi. Kasap bıçağıyla gezen iki adama kimse engel olmuyor çünkü, hatta toplanıp Santiago Nasar’ı nasıl delik deşik edeceklerini izlemek için meydanda bir kalabalık oluşturuyorlar. Kırmızıya boyun eğmiş ve normalleştirmiş bir toplumu okuyoruz aslında. Kırmızı onlar için kader olmuş bizim ülkemizde olduğu gibi.
•
Yazar işlenen cinayeti değil toplumun yobazlığını sayfa sayfa anlatıyor, görmek isteyene tabi. Çok katmanlı bir kitap olduğunu düşünüyorum ve 107 sayfa olmasına rağmen anlatmak istedikleriyle bir ansiklopedi ortaya çıkabilir.
•
Hayatın boyunca aklından çıkmayacak kitap hangisi diye sorarlarsa hiç düşünmeden Kırmızı Pazartesi diyebilirim. Mutlaka ve mutlaka okuyun.
Bu kitabı beğenmeyen sadece ben miyim? O kadar çok cinsel sahne vardı ki asıl konuya odaklanamadım. Ayrıca çok yavaş ilerledi. Kimi yerde sıktı bile diyebilirim. Başlarda beklentimi karşılamaması beni o kadar üzmüştü ki, gerçekten şaşırtıcı olan sonuna bile şaşıramadım. Normal bir şeymiş gibi "Aa bak bu böyleymiş. Peki, tamam." deyip
