Heyhat! Geliniz ey ehl-i İslâm. Hep beraber ağlaşalım. Hâyır, hâyır! Gözyaşlarıyla, feryad ile tedavisi mümkün değil bu derdin... Allah için uğraşalım.
Yirmi birinci yüzyıl hala yirminci yüzyılın kötü bir versiyonuna dönüşebilir ama elden ne gelir ki? Zihinler tüm dünyada asla birbiriyle çakışmayan ütopyalarla doluyordu. Bu bir felaket habercisiydi ama heyhat, bildik bir durumdu. Diğerkamlık her zaman olduğu gibi yok olmaya yüz tutmuştu. Barış her zaman olduğu gibi incecik bir porselendi.
“Seni arayıp yeniden gördüm. Heyhat! Seni iki kez görünce, bin kere daha görmek istedim, seni her zaman görmek istedim. Bu cehennem yokuşunda insan kendini nasıl durdurabilir ki? Artık kendime ait değildim.”
Sayfa 355 - İş Bankası Kültür Yayınları, 24. Basım, Ekim 2023, İstanbulKitabı okudu
Gözlerim başka semalar gördü; başka denizler dinledim; ben sana, başka tepelerden geliyorum. Heyhat, zavallı dostum, sen ne ıssız, fersiz bir alem içindesin!