Fakat heyhat !.. Acaba bir biçareye, gerçek ruhu olan sevgilisinin kucağında can verip de yaşamakta bulamadığı zevkle hiç değilse ölürken erişmek nasip olur mu? Felek, bu bahtiyarlığı esirgemeyecek kadar insaflı mıdır?
Daha giriş cümlesinde ("Borges ile Kemalettin Tuğcu'nun aynı kişi olduğunu öğrendiğimde...") “merak”lara gark olarak okuyacağınızın haberini veriyor.( hemen internetten Borges ve Kemalettin Tuğcu fotoğraflarını bakıyor ve benzerliğe şaşırıyorsunuz. Şaşkınlık yalnızca bu kadar diyorsanız “heyhat ne kadar yanılmışım”sınız) Birçok ilginç olayı, kişiyi (aşk- çok ilginç bi mevzudur- , garip bir okul, Bay Şeytan, uzaylılar, Tesla, Kaan Sezyum) başarılı bir şekilde bir araya getirmiş. Mizah ögesini kullanırken çok zorlamamış; zira bu kadar ilginç durumun içine günlük hayatın ayrıntılarını koyunca elbette gülümseten durumlar ortaya çıkıyor (Şaban’ın -kendisi kahramanımız Musa’nın ev arkadaşı olur- Savuray Bey’le sohbeti, sevgili Tesla :) ya da rakıp içip kağıt oynayanların muhabbeti gibi) Okuduk, eğlendik, bitti…
Bu kitabı bu kadar geç okumuş olmama nasıl üzüldüm anlatamam. Okumayanlarin hemen okuması ve Hayri irdal i tanıyıp onun garip hayatına tanıklık etmelerini tavsiye ederim. Harika bir eserdi inanılmaz karakterler ve olaylar yer yer güldüm yer yer insanoğlunun gereksiz ihtiraslarina üzüldüm. Öyle bir yaratilmisiz ki heyhat en saçma durumlara bile kapılıp gidiyoruz yeter ki bizi guduleyen meseleler bulunsun nasıl mı cevabı işte bu kitapta keyifli okumalar. .