Basmakalıp sloganlarla ifade-i meram etmeyi iş sanan çoğu aydınımız için "karanlık" olan Batı ortaçağı, özgürlüğün kaynağının şu veya bu kişi de, şu veya bu kurumda ve hatta Tanrı'da olmadığını, bizatihi insan olma durumunun bunu içerdiği düşüncesini yoğururken, Osmanlı düşüncesi padişaha (devlete) tabiyeti yüceltmenin peşinde olduğu gibi, her bireyselliği nizam-ı âlemi bozar diye hemen yok etmeye yönelmiştir (Hezarfen'i hatırlayınız)... Bugün bile özel alanlara tahammülsüzlüğünü sürdüren bir toplumsal örgütlenme içinde yaşayan bu ülke insanları, kendi geçmişlerinin ne kadar katı olduğunu algılamaya başlarken, Batı'da sivil toplumun bu kadar erken belirmiş olmasını sindirmekte güçlük çekebilirler.
ben ki ,haxball ın ,counter in, 1000kitap ın, call of duty nin,facebook un instagram ın ve twitter in ve tüm dünya ülkelerinin ve her şeyin ,herkesin ,her şeye ihtiyacı olanın ,ve kudüs ün yemenin ,istanbul un ,konyanın ,pkk nın korkulu rüyası ,adaletin tecili Hezarfen Mesut Şener im...
"Çocuklara söylenen küçük beyaz yalanlar yüzyıllar boyunca birikir, önce gri, sonra kapkara bir renk alır, bilgi kirliliği toplumun geçmişini ve geleceğini karartır. Bu yaşa geldik yeni duyuyoruz, meğer Hezarfen gerçekte uçmamış, Fatih gemilerini karadan yürütmemiş, Osmanlının Kayı soyundan olduğuna dair kanıt
yokmuş, Atatürk dokuzu beş geçe ölmemiş, tören rahat yapılabilsin diye Bayar saati ileri almış, Hz. Isa çarmıha gerilmemiş, onun
kutsal kefeni diye sunulan şeyi Leonardo Usta yapmış, Marie Antoinette 'Pasta yesinler' dememiş ve Topkapı'daki Kutsal Emanetler gerçek olmayabilirmiş. Bunların bazısı doğru, bazısı yanlış belki;
yanlışsa, milletin kafasını karıştırmak niye? Belki de bunların hepsi masum bir kadına atılan iftira kadar kara değil. Komşunun namusuna yönelik küçük masum bir yalan, mahvedici bir katrana
dönüşebilir her zaman. Sonra tutup öldürüyorlar kızı. Ulan senin her tarafın riya, kıza kızmak reva mı? Herkes, her zaman, herkese yalan söyledi, sonra fatura bir kadıncağıza kesildi. İki yüzlü aile
meclisleri tek celsede karar verdi."
"Adımlarken Galata Kulesi'nin
daracık basamaklarını
uçup uçmayacağını bilmiyordu Hezarfen
bir tek şeyden emindi yalnızca
inmeyecekti yürüyerek
çıktığı merdivenden"
hezarfen mesut ile acun ılıcalı arasında imzalanan ilk ve içeriği gizli olan antlaşma imzalandı..
programın devam etmesine karışılmayacaktır fakat kitaplarının okunmasını bekleyen ,ilgi takdir sevgiyi hakedip bunu almaya ihtiyacı olan ve bana başvuranlar için 'diğer insanların haklarına ve elde edeceklere şeye ulaşmaları için düşünce niyet desteği gösterilsin..herkes hakettiğini alsın ve şimdilik birleşik bilinçaltı düzeyindeki kötü kelimeler enerjiler bir süre dursun..