779 syf.
10/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Detaylı bir Makale
Gençtim işte şehrin o yatık raksından incinen yine bendim gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın onunla ben hep sevişecek gibi baktık birbirimize. bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık .(Münacaat’tan… İsmet Özel) “İnsanların ve meleklerin diliyle konuşsam, ama sevgim olmasa, ses çıkaran bakırdan ya da çınlayan zilden farkım
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225,5bin okunma
Hikmetli söz ustası Lokman Hekim'in derisi siyah, dudakları kalınmış. Hayranlarından birisi onu görünce şaşkınlıkla yüzüne bakmış. Lokman Hekim içinden geçenleri okumuş: "Birader, boyayı mı beğenmedin, boyacıyı mı?" diyerek her varlığın sanat-ı İlâhin bir eseri olduğunu hatırlatmış.
Reklam
İnsanın kainattaki amacı?
... Yani, "Kimin merhametiyle böyle hakîmâne[hikmetli bir biçimde] idare olunuyorum? Kimin keremiyle böyle müşfikane[şefkatli bir şekilde] terbiye olunuyorum? Nasıl birisinin lütuflarıyla böyle nazeninâne[nazikcesine] besleniyorum ve idare ediliyorum?" bilmektir; ve binden ancak birisine eli yetişemediği hâcâtına[isteklerine] dair Kàdıu'l-Hâcâta[bütün ihtiyaçları karşılayan Allah] lisan-ı acz ve fakr [acizlik ve fakirlik dili] ile yalvarmaktır ve istemek ve dua etmektir. Yani, aczin[acizliğin] ve fakrın[fakirliğin] cenahlarıyla[kanatlarıyla] makam-ı âlâ-yı ubûdiyete[Allaha kulluğun en yüce makamı] uçmaktır.
Hikmetli bir söz: "Kendime gelmek için kendimden gittim."
İbn Atâullah el-İskenderî’nin “Gelin Tâcı” adını taşıyan kitabından ( “Nefisle Mücadelenin İlacı” ) “Nefisle mücadele insana haz vermez, aksine sadece dişlerini sıktırır. Öyleyse dişlerini sıkarak onunla mücadele et! Aslında büyük cihad budur.” “Kulağın meyvesi, Kur’an dinlemektir. Dilin meyvesi Allah’ı zikretmek. El ve ayakların meyvesi
Araplarda şiir
''Bazı istisnai olaylar dışında, İslamiyetten önce, Arabistan da, yıllarca süren kan davalarının aksine, kabileler arası bir dini çatışma, daha açık bir ifade ile dini bir fitne ve anarşiden söz etmemiz mümkün değildir. Arabistan'da her ne kadar, Cahiliye devrinde çok aşırı ''din'' kavgaları ve mezhep çatışmaları olmamışsa da ''dil'' kavgaları olmuş, dil, şiir ve edebiyat iklimin bu dev temsilcileri arasında güzel söz söyleme güzel ve hikmetli konuşma, hitabet, Fasahat, Belagat, güzel şiir ve kaside söyleme yarışında kıyasıya bir mücadele başlamıştır. Onların şiir dünyası ve hitabet meydanlarındaki dilleri harp meydanlarında yalın kılınç çarpışan kahramanların kılıçlarından daha keskindi. Bu sebeple; Arap'ların doğuştan şair tabiatlı kimseler olmaları, büyük şair ve hatiplerin o devirlerde toplumda çok saygın ve müstesna yeri olması, Haram aylarda başta Mekke olmak üzere büyük yerleşim merkezlerinde kurulan büyük panayırlarda hikemi konuşma, hitabet ve şiir yarışmalarının yapılması idi. '' Okuyucu Notu: Muhammed'in şairlere olan düşmanlığı onların halk üzerinde etkileyici bir dile sahip olmaları idi. Muhammed şairler hakkında şöyle demiştir. ''Bir kişinin içinin irinle dolması, şiir söylemesinden daha iyidir.'' Şairlere düşmanlığını Kuran'da da devam ettirmiştir. Şuara Suresi 224 Ayet: ''Şairlere de sapıklar uyar.'' demekten kendini alamamıştır.
Sayfa 47 - Yedi Kubbe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
857 öğeden 781 ile 790 arasındakiler gösteriliyor.