Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hilal Adak

Hilal Adak
@hilall_adk
Muallime
27 okur puanı
Mart 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
"Ne olursa olsun, sen... Sen burayı kimseye anlatmayacaksın değil mi" "Bir ökse ardıcı olsaydın ve yuvanın nerde olduğunu bana gösterseydin, bunu birine söyler miydim sanıyorsun ? Asla " dedi, "bir ökse ardıcı kadar güvendesin"
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
"Tüm bu şimşekler, aydinlanmalarla varlığımı en yüksek düzeyde hissetmem, kendi bilincime varmam, yani 'en yüksek varoluş' bir hastalık, normal durumumun bozulması değil de nedir ? Öyleyse yüksek bir varoluş falan değil, tersine varoluşun en kötüsü sayılması gerekir. "
Sayfa 286Kitabı okudu
... Bilmiyorum. Belki de şu sıralar dünyadaki çılgınlık akıldan daha güçlü olduğu içindir. Belki de bir kahraman olmadığım ve kaçmaya cesaret edemedigim içindir... Bu açıklanabilecek bir sey değil. Bu bir nevi mecburiyet. Ve ben yirmi milyon insanı boğan o zinciri kıramıyorum, kıramam.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hicbir sey zekayı tutkulu bir kuşku kadar bileyemez. Hiçbir şey olgunlaşmamış bir zihnin bütün olanaklarını karanlıkta kaybolan bir iz kadar harekete geçiremez.
...kendime ne o zaman ne de sonra itiraf edebildiğim bir hayal kırıklığı; oysa bir kadının duyguları, söze dökmeden ve bilincinde olmadan da her şeyi bilir.
Reklam
İnsanın ruhunun derinliklerini yanan bir kibritin alevi gibi bir anda aydınlatan da küçük ayrıntılar değil midir zaten ?
"Amok'un ne olduğunu biliyor musunuz ?" "Amok mu ?.. Sanırım hatırlıyorum.. Malezyalilarda görülen bir tür sarhoşluk..." "Bu sarhoşluktan daha fazla bir şey... bu delilik, bir tür insan kudurması..."
Makine düzeniyle işleyen sıkıcı bir hayattı. Her gün, tıpkı ötekine benziyordu.
Haz acı ve utançla yaklaştı, Zambaklardan bir taçla geldi hüzün. Haz güzelim güneşi gösteriyordu.
Dalgalar beyaz tuşlara uzanan ak parmaklar gibi hafif şıpırtılarla basamaklara doğru yükselip alçalıyordu. Binlerce yıldızın kıvılcımlandığı rengi belirsiz gök kubbe sonsuz bir yükseklikte görünüyorlardı. Yıldızlar yanıp sönen sessizlikleri içinde öylece duruyorlardı; yalnız arada bir içlerinden biri elmassı dizinin içinden ayrılıp yaz gecesinin içine kayıveriyor; karanlığın içinde, vadilere, yarlara, dağlara veya uzak sulara doğru nereye gittiğini bilmeden kör bir kuvvetle savruluyordu, bir insan yaşamının bilinmeyen bir kaderin sarp derinliklerine savrulusu gibi...
Reklam
Basit varlıklar, iyi ve kötüyü basit bir şekilde anlar. Rahatlık ve doyum sağlayan, acı çekmeyi engelleyen her şey, iyidir. Bu yüzden de iyi, hoşa gider. Rahatsızlık, tehdit ve acı getirebilecek her şey ise kötüdür ve nefret edilir ondan.
Sayfa 160Kitabı okudu
Dışarıdakilerin güneşi vardı; onunsa dünyasının güneşi orasıydı. Bir lamba pervaneyi nasıl çekerse öyle çekiyordu onu o duvar. Hep ona ulaşmaya uğraşıyordu. İçindeki hayat hızla gelişiyor ve onu sürekli ışığa doğru itiyordu.
Özgürlük mü? Ne için özgürlük? Mutluluk yalnızca sevmek, onun istediklerini istemek, onun düşündüklerini düşünmektir, yani hiçbir şekilde özgür olmamaktır. İste mutluluk da budur.
Sayfa 581Kitabı okudu
--Neyin var ?-- diye sordu Şçerbatskiy. --Bir şeyim yok, dünyada gülecek o kadar az şey var ki.
Sayfa 461Kitabı okudu
Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir.
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.