Hissizlik Çağı
Önceden kendimizi suçluyorduk. Çünkü kendimizi suçlarsak karşımızdakine güvenmeye devam edebiliriz.
Sayfa 114Kitabı okudu
Hissizlik çağı, yalan gülüşlerde saklı hüzünler…
Kalbim kızgın demirle dağlanarak duygusunu kaybetmiş gibi hiçbir şey hissetmiyorum.
Reklam
Hissizlik çağı..
“..Onların yüzüne baktığınızda yuvarlak birer rende görüyorsunuz. İçleri delikli ve hiçbir şey taşımıyor. Fakat yaklaşırsanız sizi parça parça edebilirler. Temkinli olmalısınız!”
Kara Karga Yayınları, “Hissizlik Çağı” öyküsü.
Leslie Farber’in, çağımızın “bozuk irade çağı” olarak adlandırılması gerektiği iddiasını aktarmıştım. Peki bu bozuk iradenin altında yatan nedir? Buna bir yanıt önerirken kendi atılımımı yapacağım. Altın­ da, bir hissizlik durumu, kayıtsızlığa çok yakın bir durum olan, insanı umutsuzluğa sürükleyen hiçbir şeyin önemli ol­mama olasılığının yattığına inanıyorum.
Hissizlik Çağı
Zaman, ölümcül yaralar açmasa da, nihayetinde sizi öldüren bir şeydir.
Sayfa 145
Hissizlik Çağı
İşte buradayız. Yani Dünya'da. Kalbimizi, parçalanana kadar harcadık. Bütün duygularımızı sömürdük. İşte buradayız. Dün ya'da. Egomuzu, bizi yutana kadar besledik. İşte buradayız... Dün ya'da. Yumruklarımızı sıktık, yumruklarımızı geçirdik. Beğenmediğimiz bütün işlerden istifa ettik. İşte buradayız. Dünya'da, Aşık olduk, çok aşık olduk, fazla âşık olduk. Tükettik. Duygularımızın sonuna geldik. Son kullanma tarihi geçti. Bozuk bir tadı var artık duygularımızın. İşte buradayız. Dünya'da. Sahi, neden buradayız? Dünya'da?
Sayfa 126
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.