Halil İbrahim Sürmeli

Halil İbrahim Sürmeli
@hlbrhmsrmlh
Biraz kelime...
-Ve aşk ne kadar kudretlidir!- -Lakin sevgilim!- dedi genç kız ve bunu söylerken elleri delikanlının avuçlarındaydı. -Elbet bir gün ihtiyarlayacağız ve ölüm bizi alacak. Eğer o, bana senden evvel gelirse, bil ki tek isteğim, gözlerim hayata kapanırken başucumda bir viyolonsel dinlemektir; bunu bana vaat ediyor musun?- -Evet- diye cevap verdi, -senden sonra yaşamak gibi bir ceza bana mukadderse, kahverengi gözlerinin üstüne yemin ederim ki, başucunda en yüksek sanatkara, en güzel besteyi çaldıracağım
Reklam
-Ey sevgilim- dedi, -ey narin vücudunun, ipek saçlarının, donuk pembe dudaklarının değil, bütün ihtiras ve iptilalarının da bana ait olmasını istediğim sevgilim, artık viyolonseli bırak, yalnız beni dinle, yalnız benim kalbimin tellerinde nağmeler bulmaya çalış.- -Aşk ne kadar hodbindir!- Genç kız: -Mademki sen istemiyorsun sevgilim- dedi, -ben artık viyolonsel çalmayacağım… Nağmelerimi yalnız senin sözlerinde arayacağım.- Gözlerinde, sahibi için, yaşadığı ormanı bırakan bir ceylanın garip mahzunluğu vardı. Sanat, ilahi sanat aşka yenilmişti. -Ve aşk ne kadar kudretlidir!-
Hepsinin gözleri güzeldir. Hepsinin canlıyken pulları kadın elbiselerine, kadın kulaklarına, kadın göğüslerine takılmağa değer. Nedir o elmaslar, yakutlar, akikler, zümrütler, şunlar bunlar?… Mümkün olsaydı da balolara canlı balık sırtlarının yanar döner renkleriyle gidebilselerdi bayanlar; balıkçılar milyon, balıklar şan ü şeref kazanırdı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kağnı tekeri gibi Gıcır gıcır gıcırdayarak Ağır ağır döner orda zaman. Kadehler kırılsın Meyler dükülsün şarkılar susuversin Kum değil insandır bu kalburda çalkalanan Zehirdir aşı kandır gözyaşı Bir anası ağlar ağlarsa Yallah unutur özkardaşı Demirle taşduvarla insan savaşı İçerler kendi kanlannı kalay görmeyen kapta Mahkumlar perişan mahkumlar bu zincirli girdapta
Bir yanda, Mavi denizlerin en şair adamı, koyların, balıkların, teknelerin inzava adamı, Şair kahvelerinin en tenha adamı, üstü başı yırtık, Yüzünde kimsenin bilmediği bir yalnızlık. O, içindeki Cenab-ı hakla Şehrin kaldırımlarında yürürdü. Ve başka dünyanın adamıydı. İnsanlardan çok balıkları tanırdı. onlarla arkadaştı, hemhaldı, yoldaştı, ve o adam Sait Faik'ti.
Reklam
Reklam
Geri110
161 öğeden 151 ile 161 arasındakiler gösteriliyor.