Bu kitabı Yesevî geleneğindeki ahlâk anlayışı konusunda genel bir çerçeve oluşturmak amacıyla okuma eylemine giriştim.
Günümüze kadar ulaşan hikmetlerin incelenmesi neticesinde; yalnızca Hoca Ahmed Yesevî’ye ait hikmetlerin dışında,
Yesevî dervişlerine ait hikmetlerin de zamanla aralarına karıştığı, bu nedenle daha çok Yesevîlik geleneği
Uzunca bir yazı olacak. Vakit ayırırsanız sevinirim.
***
"Ey iman edenler, eğer siz Allah'a (Allah adına İslam'a ve Müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır." (Muhammed, 47/7)
***
“Türkiye Radyoları Eskişehir muhabirinin bildirdiğine göre, tıp tarihinde ender görülen
Yedi yaşta Arslan Baba' ya verdim selâm;
"Hak Mustafa emanetini eyleyin armağan"
İşte o zamanda binbir zikrini eyledim tamam
Nefsimi ölüp lâ-mekana yükseldim ben işte.
O “elestü birabbiküm” dediğinde,
“Kalû belâ” dediğimi bilemezdim.
“Vema diniküm” diyerek yine sorduğunda,
“Dinim İslam” dediğimi bilemezdim.
Bütün ruhlara o saatte fermân ulaştı,
Fermân olunca, an geçmeden saf kuruldu.
Kâfir solda Müslüman kullar sağda durdu,
Hangi tarafta durduğumu bilemezdim.
Günahım çok, dağdan ağır, ibâdetim az,
İbâdet eylemeyip ömrüm geçti kış ve de yaz
Dergâhına gidecek olsam yoktur niyaz
Ne yüz ile gideceğimi bilemezdim.
Kul Hoca Ahmed menzil tehlikeli, yollar uzak
Gideceğin yerin yakındır var mı çâre,
Tevbe eyleyip özünü bilen aldı tedbir
Ben de tevbe eylediğimi bilemezdim.
Olur muyum Muhammed'in has ümmeti,
Ümmet dese âsilerin hoş devleti,
Baldan tatlıdır bana bu mihneti,
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.
Ey mü'mînler bu dünyanın sonu yok,
Doğru bilirsen asla bunun yalanı yok,
Kim bilmese vallahi onun imanı yok,
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.
Aslım toprak, neslim toprak, herşeyden aciz,
Basıp geçsen kirli cismin kılacağı ar,
Kim ar etse şeytan kavmi havası var,
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed.
İşbu aşkın yolu dilim olmaktır
Burda ağlayıp ahirette gülmektir
Gül renkleri zeferan gibi solmaktır
Böyle olmadan sevdim demeyin dostlar
Hoca Ahmed Yesevi
Öncelikle kitabı okuyunca hissettiklerimle başlamak istiyorum yazıma;
Anlatılması zor duygular içindeyim. Kitabı okurken içime dolan hisler bitince tüm bedenimi sardı. Parçalara ayırdı yaralı gönlümü. Ah, benim yetim kalmış topraklarım! Düşman elinde sıkılan, abdestsiz ayaklarla ezilen soydaşlarım. Doğruları haykırdığı için hor görülen
Özü Türk, sözü Türkçe Hoca Ahmet Yesevi'nin başlıca eseridir Divan-ı Hikmet. İçerisinde 252 adet divan bulunmaktadır. Ahmet Yesevi hazretleri divanlarında: dünyanın ve ötesinin hallerini, aşkını, fikrini ve hakikat olanı beyan, yalan olanları ise tenkit etmiştir. Ahir zamanı yaşadığımız şu günlerde Yesevi hazretleri ahir zamanın yalancı din
Bir büyükten bir başka büyüğü dinlemeyi oldum olası sevmişimdir. Anılardan bahsederken bürünülen o mahzun hal, yüze konan o hafif tebessüm ve gözlerdeki o parlak şerit… Bu yüzdendir dedelerin ve ninelerin yanındaki dostane samimiyet. Bu yüzdendir odalarındaki enfes rayiha. Bu yüzdendir sobanın dahi onlar varken daha sıcak olması. Bu yüzdendir
Sabah erken, pazartesi günü yere girdim,
Mustafa'ya matem tutup girdim ben işte.
Altmış üçte sünnet dedi işitip bildim,
Mustafa'ya matem tutup girdim ben işte.
'Elvedâ' deyip yer altına ayak bastım,
Aydın dünyâyı haram kılıp Hakk'ı sevdim,
Zikrini söyleyip yalnız olup, yalnız yandım,
Mustafa'ya matem tutup girdim ben işte.
Altmış gece altmış gündüz bir kez yemek,
Tan atana kadar namaz kılıp bir kez selâm,
Altmış üçte oldu ömrüm sonunda tamam,
Mustafa'ya matem tutup girdim ben işte.