Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şehnaz , herkesin gözü önünde inlemeleri gittikçe hafifleyerek kan kaybından öldü, ancak ondan sonra adam kadını son bir kez öpüp tabancasını attı ve teslim oldu. Daha yürekli kocalar , kadını vurduktan sonra tabancayı kendi şakağına dayayıp intihar ediyordu. Besbelli Yusuf onlardan değildi. Şimdi bir sürü ceza indirimiyle hapse girecek, orada - ağır mahkum, leşi var diye- el pençe divan saygıyla karşılanacak, birkaç yıl yatıp çıktıktan sonra da muteber bir yurttaş olarak hayatına devam edecekti. Belkide daha önce 2 karısını öldürdüğünü hapis yattığını söyleyerek televizyondaki evlenme programına çıkıp yeniden evlenmek istediğini söyleyen yaşlı adam gibi davranacaktı. Adet böyleydi , onlara kader kurbanı deniyor, anlayış gösteriliyordu.Duvara kahrolsun hükümet yazdığı ya da okulda Deniz Gezmiş şiiri okuduğu için anti terör yasasına göre örgüt elemanı gibi gösterilip 30 yıla mahkum edilen gençler,öğrenciler gibi tehlikeli değildi toplum için. O gün ; Türkiye Cumhuriyeti'nde sadece 2014 yılındaki 294 kadın cinayetine bir tane daha eklenmişti.
Sayfa 290Kitabı okudu
127 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Güzel bir SAS Malko romanı daha. Malko, bir iş için Abudabi'ye gider. Burada hükümet aleyhinde bir darbe olacağı söylentisi vardır. Şeyhlerden genç bir tanesini takip etmesi gerekmektedir. Tam o sırada eski dostu Mandy Brown ile karşılaşır ve onu yem olarak kullanır. Pek çok bilgiye ulaşır ve çeteyi çökertir. Ancak Beate adında bir kadın kurtulmuştur ve çetenin niyeti biraz daha farklıdır. Acaba Malko bu amacı engelleyebilecek midir? Keyifle okunan bir roman.
Abudabi Serüveni
Abudabi SerüveniGerard de Villiers · Tay Yayınları · 198515 okunma
Reklam
Köylüler, İşçiler ve İmalatçılar ... Snelman, bütün köylülerin, işçilerin, imalatçıların ve bütün halk kesimlerinin her yönden aydınlanmasını, öğrenim ve eğitimini hayatının en önemli görevi saymış; bir zamanlar Pierre d’Amiyen’ in Haçlı Seferleri’ni kışkırttığı gibi, o da Finlandiya’da eğitim seferberliğinin öncüsü olmuştur. Snelman
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Kendini Halkın Sağlığına Adayan Doktor... Bir Köy Doktorunun Hatıraları adlı eserin yazarı, göreve başladığı ilk günden beri günlük tutuyor ve Tıp Fakültesini nasıl bitirdiğini, bölge hizmetine hangi niyetle başladığını kaydediyor. Talihi kendisine pek yardımcı olmamış, çocukluğunu ve gençliğini muhtaçlık ve yokluk içinde geçirmiş.
Türk kadınının kara çarşafa tıkılmış ve umacı giysilerle erkeklerin gerisine atılmış, insanlık haysiyetinden yalınmış zavallı ve acıklı duruşudur. Bir zamanlar erkeğin yanında, ona eş durumda ve saygınlığa sahip ve hükümet etmeye layık kılınan Türk kadınını, Atatürk devrimlerine rağmen, bugün yine Şeriatçının pençesine düşmüş olarak bu hazin duruma itilmişliği, muhakkak ki utanç vericidir.
136 syf.
9/10 puan verdi
“İnsanlar bir daha asla nesnelerin yerine konmayacak” Hiciv, ironi diyince aklıma gelen ilk isimlerden biri de Jose Saramago’dur. Saramago çocuksu bir ruha sahip. İstedikçe daha çok isteyen, eleştirdikçe daha çok eleştiren ki bu eleştirenler çoğu zaman yapıcı eleştiriler olmakla beraber bazen vicdansızca eleştirdiğini de düşünmüyor değilim. Tıpkı
Ölümlü Nesneler
Ölümlü NesnelerJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20151,819 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.