İngiltere'de reform ve Anglikan Kilisesinin Doğuşu
Halktan gelen baskı ile yukarıdan gelen reform arasındaki ilişki tarihçiler arasında zaman zaman anlaşmazlık konusu oluyor; buna en iyi örnek İngiltere'deki Reform'dur. Kitaplar ve bireyler
Sayfa 240·Kitabı okuyor
- ESİR VE İSYÂN İÇİNDE...
Duacınız, iki sene esarette çektiğimiz Yunan mezalim ve fecaati hakkında gördüklerimi ve bildiklerimi etraflıca arz ve izah etmeye cüret ediyorum. Yüce aracılığınız sayesinde, zât-ı âlilerince
- yunan illerinde zavallı esirlerimiz, her tarafta ölüm tehlikesi, sapancalı bir esirin meraklı macerâsı, tercüman yay.
Reklam
en iyi yol filmleri (komedi – aksiyon – macera – korku)
en iyi yol filmleri (komedi – aksiyon – macera – korku)
Kitap okuyun :)
"Hükümet oturma işidir, vurma değil. Beynin ve kıçınla yönetirsin, yumrukla asla. Örneğin, tüketim seferberliği işi vardı." ... “Her erkek, kadın ve çocuk, bir yıl içinde belli bir miktarda tüketime zorlanacaktı. Sanayinin çıkarları adına. Tek sonucu..." ... “Dev ölçekte vicdani bir reddediş. Hiçbir şey tüketilmeyecekti. Doğaya geri dönüş." ... “Kültüre geri dönüş. Evet, aslında kültüre. Oturup kitap okursanız fazla bir şey tüketemezsiniz."
Sayfa 71·Kitabı okudu
Zağra’nın istilâsı üzerine intikamcı ve yağmacı Bulgarlar, Yaka Boyu’ndaki Hriste, Külbe, Bükülmük, Hızır Bey, Canbazören köylerine yürüyüp, para umdukları zengince Müslümanları işkencelerle öldürüp; kadın, çocuk demeyip ele geçenleri katliâm eylediler! Kurtulabilenler ise çırılçıplak Zağra’ya can atabilmiştir. Bükülmük Bulgarları, yüz iki Müslüman’ı bir samanlığa doldurup yaktılar. İçlerinden dört tanesi yaralı olarak kaçıp Yeni Zağra’ya Rauf Paşa’ya çıkmışlar. Zulümden şikâyet edip hallerini bildirmişlerse de benzerleri gibi bunlar da tekdir olunarak hapsedilmişlerdir. Yaraları bile sarılmadan... Zehî insâniyet! İşte bu köylülerden, kılıç artığı Müslümanları birçok serseri, ellerinde bıçaklarla aralarına alarak hükümet konağına doldurup, yalın ayak ve başı kabak, güneş altında Kazak atları arasında saatlerce tuttuktan sonra hapse atarlardı. Birkaç gün sonra ellerine bir kâğıt (idam ilâmı!) ve yanlarına bir zabıta neferi (cellât!) verilerek: «— Haydi gidin, işinize bakın...» diyerek yollanırlar, kasaba dışına çıkarılınca kolları bağlanıp öldürülürlerdi. Evlere girmek, adam öldürmek o derece arttı ki, sokaklara çıkılmaz ve yalnız evlerde durulamaz oldu. İslâm mahalleleri dilsizler ülkesine döndü. Hiçbir evde ateş ve mum yakılamaz, bir ocaktan duman çıkmaz, dehşetli bir hâlde idi. Yalınayak, titreyerek...
- tercüman 1001 eser, ikinci fasıl: rusyalı gelince, tercüman gazetesi yay.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.