Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Humphrey Bogart
Lauren, hep bir şeyler öğrenebileceği yaşlı erkeklerin çekimine kapılır.
Ona çay ikram etmiştim, bir kedi gibi huzursuzdu, ama o anda bile belli bir klası vardı.
Reklam
Lauren Bacall
Zaman bizi nereye sürüklerse sürüklesin, aşk kalır.
“Biliyorsunuz ben aslında bunu hiç söylemedim” diyorum onlara. “Olsun” diye cevap veriyorlar. "Siz yine de söyleyin." Aynı şekilde, Sherlock Holmes hiçbir zaman (en azından Arthur Conan Doyle’un kitaplarında) “çok basit sevgili Watson” dememiş; Jimmy Cagney hiç “seni gidi pis fare” diye konuşmamış; Humphrey Bogart da hiç "tekrar çal Sam" dememiş. Ama demiş kadar olmuşlar, çünkü bu özgünlüğü şüpheli sözcükler giderek daha sağlam bir şekilde popüler kültüre yerleşmiş.
272 syf.
9/10 puan verdi
Kendisinden calmasi istenilen belgeleri alamayan hirsizimiz, işi verenlerin ölü bulunmasi uzerine suclulari ararken olaylarda henuz bagimsizligini kazanamamis bir devletin rol oynadigini kesfeder. Bernie'nin okunmaya deger, guzel bir macerasi daha.
Kendini Humphrey Bogart Sanan Hırsız
Kendini Humphrey Bogart Sanan HırsızLawrence Block · Oğlak Yayınları · 199817 okunma
Reklam
kendi deneyimimiz öyle olabildiğimizi ileri sürse de pek azımızın çok meşhur olduğudur; başkaları tarafından beklediğimiz kadar dikkatli bir şekilde incelenmiyoruz. Casablanca'nın başlarında, Peter Lorre bir parça onaylanmak için Humphrey Bogarta bakıp, "Benden nefret ediyorsun, değil mi?" diyerek bu dersi yaşayarak öğreniyor. “Seni düşünecek vaktim olsaydı muhtemelen ederdim" diye cevaplıyor Bogart. Bence Casablanca'daki bu anı bizzat yaşamak hepimiz için faydalı olacaktır.
olay.. ilginç bir olay..
Çerkez Ethem ismi, ilk kez bu dönemde duyulmuştu. İzmir eski valisi Rahmi beyin sekiz yaşındaki oğlunu kaçırmıştı. 50 bin lira fidye istemişti. O dönemde Reşad Altını 472 kuruştu. 50 bin lira işte böylesine büyük paraydı. Çetebaşı ne kadar büyük ganimet ve ne kadar büyük fidye toplarsa, çetesi de o kadar büyük oluyordu. Adam başı maaş ödüyorlardı.
Bir dedektif ancak böyle tasvir edilirdi :)
Hava yılın bu zamanlarında bekleneceğinden daha yumuşak olsa da, gabardinini giydi. Bunu giymesinde başka bir güçlü neden de ağır basmış olabilir, gabardin, özellikle kemerli trençkot tarzı, klasik türden dedektiflerin karakteristik bir özelliğidir, en azından raymond chandler, marlowe karakterini yarattığından beri böyledir, öyle ki düşük şapkası başında ve gabardininin yakası kalkık birinin geçtiğini görürsek, humphrey bogart'ın yakasının kenarıyla şapkasının kenarı arasından delici bakışlarını atarak geçtiğine derhal yemin edebiliriz, posta kutusu ölüm olan herhangi bir dedektif romanı okurunun elinin altındaki bir bilgidir bu.
İnsanı hedefine ulaşmaktan alıkoyan tek uyuşturucu sigaradır. Genç erkekler sert bir izlenim bırakmaya, Humphrey Bogart yada Clint Eastwood’a özenerek başlarlar. Oysa sertlik ilk sigaranın verdiği en son duygudur. İnsan içine çekmeye cesaret edemez ve çok içtiğinde önce baş dönmesi sonra mide bulantısından yakınır. O anda yapmak istediği tek şey diğerlerinden ayrılıp o pis sigaraları atmak olur.
Sayfa 29
96 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.