Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hüseyin'in isyanı, 6 kasım 1916'da Krallığını ve istiklalini ilan edişi ile sonuçlandı.
Sayfa 102Kitabı okudu
Mesela Hüseyin Daim Paşa ve arkadaşlarının Sultan Abdülmecit'e karşı hazırla­dıkları suikast ve hükümet daresi teşebbüsü, böyle bir ön hareket olarak alınabilir (1859).
Reklam
Vahideddin Divanıharbiyle yabancı işgal kuvvetlerinin, İstan­bul’da birbirleriyle, vatanseverler tevkifinde yarışa girdikleri o günlerde, meselâ 1919 ocak-şubat aylarında ortada tuhaf bir durum vardır. İderide, Anadolu’da başlayacak millî Mücadele­ nin hemen bütün önder şahsiyetleri o sırada, İstanbul’da toplanmış bulunuyorlardı: Mustafa Kemal Paşa, İsmet Bey (Pa­şa), Fevzi (Çakmak) Paşa, Kâzım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa, Refet Paşa, Rauf Bey, Kara Vasıf Bey, Nureddin Paşa, Kemaleddin Sami Paşa, Mersinli Cemal Paşa, Adnan Bey (Adıvar), vb. Sonra da aynı hareketin fikir ve kalem kadrosu: Falih Rıfkı, Ruşen Eşref, Yunus Nadi, Halide Edip, Hüseyin Ragıp, Akçeraoğlu, Ziya Gökalp, Hamdullah Suphi vb. Yani ge­leceğin reisicumhurları, başvekilleri, zaferi kazanacak kuman­danları, kalem, fikir ve siyaset adamları İstanbul’da, işgal kuvvetleri ile Vahideddin divan-ı harbinin elleri altındaydılar...
Sayfa 371
Mustafa Kemal Hicaz seferi heyeti kumandanlığına tayin olunduğu zaman Hicaz’da, Osmanlılara bağlı yaşayan Hâşimi hanedanının başı Şerif Hüseyin, İngiliz para ve silâhlarıyle Türklere karşı isyan etmişti.
Sayfa 291
Yeni Hüseyin Hilmi Paşa kabinesine bir müddet sonra, Talât Bey Dahiliye Nazırı olarak girer. 12 ocakta ise Hüseyin Hilmi Paşanın yerine, o sırada Roma sefiri olan, üniversite pro­fesörlerinden Hakkı Paşa sadrazam olur. Talât Bey ve Mahmut Şevket Paşa, yeni kabinededirler. Fakat 1 nisan 1910’da Arna­vutluk isyanı başlar. Aynı yıl içinde bunu Yemen isyanları ve diğer isyanlar takip edecektir.
Sayfa 161
Yeni iktidarın, hele son yıllarında nasıl bir basın baskısı içine sürüklendiği, 800'ü aşkın basın davasının mahkemelere getirildiği, 1908'den beri gazeteci olan Hüseyin Cahit'in 80. yılını bir cezaevinde geçirdiği, büyük Türk edebi Yakup Kadri'nin mahkemeye verildiği, bilinen bir şeydir.
Sayfa 172 - Remzi Kitabevi
Reklam
Sonra da aynı hareketin fikir ve kalem kadrosu: Falih Rıfkı, Ruşen Eşref, Yunus Nadi, Halide Edip, Hüseyin Ragıp, Akçeraoğlu, Ziya Gökalp, Hamdullah Suphi vb.
Sayfa 337Kitabı okudu
Sykes-Picot Anlaşması Esasları ;
'' 1. Kafkasya’dan Kilikya’ya kadar uzanan yerlerde bir Ermenistan kuruluyordu. 2. Arabistan Osmanlı İmparatorluğundan ayrılarak bir Arap devleti veya devletleri kurulacaktı. Krallığına Şerif Hüseyin ailesi getirilecekti. 3. Bu Arap devletlerinden Irak ile Filistin İngiltere’nin, Suriye ile Lübnan Fransa’nın himayesinde olacaktı. ''
çalışmışım onbeş saat tükenmişim onbeş saat acıkmışım yorulmuşum uykusamışın anama sövmüş patron ter döktüğüm gazetede sıkmışım dişlerimi ıslıkla söylemişim umutlarımı susarak söylemişim sıcak bir ev özlemişim sıcak bir yemek ve sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler çıkmışım bir kavgadan vurmuşum sokaklara sokakta tank paleti sokakta düdük sesi sarı sarı yapraklarla birlikte sanki dallarda insan iskeletler asacaklar aydemir'i asacaklar gürcan'ı belki başkalarını pis bir ota değmiş gibi sızlıyor genzim dökülüyor etlerim sarı yapraklar gibi
Sayfa 18 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Türkocağı baştan sona, İttihat ve Terakkinin ve bu arada Enver Paşanın,
Maddi , manevi yardımı altında gelişti.* - Türkocağının kurucuları ve geçici idare heyeti şu zatlardan teşekkül ediyordu: Mehmet Emin Bey (Türk şairi), Ahmet Ferit Bey (yazar ve siyasetçi), Ağaoğlu Ahmet Bey (Azerbaycanlı. Yazar ve sonra dârülfünun hocası ve mebus) Dr. Fuat Sabit Bey. Geçici idare heyeti olarak da, Mehmet Emin Bey (reis), Akçoraoğlu Yusuf Bey (ikinci reis), Mehmet Ali Tevfik Bey (yazar) ve Fuat Sabit Bey seçildiler. Fakat az sonra ocağın fiili lideri, önderi ve Türkçülük hareketinin renkli siması Hamdullah Suphi Bey, Türkocağının bayrağını asıl taşıyan insan olarak belirecektir. Ocak ilk yardımı da, İttihat ve Terakkinin bir önde gelen mensubundan, Tanin gazetesi sahibi Hüseyin Cahit Beyden gördü: 50 altın. Ondan sonra İttihat ve Terakkinin ocağa maddi yardımları, geniş ölçüde artaçaktır
Reklam
Yıl 1988 Yargısız infazın adresi Batman'ın Gercüş ilçesi Aydınca köyü ilkokulu! Öğretmen Hüseyin Aydemir'in infazı başka bir acı... Kırşehir in Mucur ilçesinde doğan ve bekâr olan Hüseyin Aydemir ilk görev yeri olan Aydınca köyünde 12 Mart 1988'de şehit ediliyor. PKK'lılar al bayraktan rahatsız, gönderde nazlı nazlı salınması ağırlarına gidiyor. Hüseyin Öğretmen'den göndere bayrak çekmemesini istiyorlar. Ancak Hüseyin Öğretmen tehditlere aldırmıyor. Korkmuyor! Öğretmenliğinin 2. yılında "Türk bayrağını okula asmayacaksın!" diyenlere karşı çıkıp "Türk bayrağı"nı göndere çekiyor ve 26 yaşında "bayrak direğine asılarak şehit ediliyor."
Sayfa 17 - Kripto Yayınları 22. BaskıKitabı okudu
Eğer bunlar hep birden ve bir gecede tevkif edilselerdi ne olur­du?
1919 Ocak-Şubat aylarında ortada tuhaf bir durum vardır. İleride Anadolu'da başlayacak Milli Mücadelelenin hemen bütün önder şahsiyetleri o sırada, İstanbul'da toplanmış bulunuyorlardı: Mustafa Kemal Paşa, İsmet Bey (Paşa), Fevzi (Çakmak) Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa, Refet Paşa, Rauf Bey, Kara Vasıf Bey, Nureddin Paşa, Kemaleddin Sami Paşa, Mersinli Cemal Paşa, Adnan Bey(Adıvar) vb. Sonra da aynı hareketin fikir ve kalem ordusu: Falih Rıfkı, Ruşen Eşref, Yunus Nadi, Halide Edip, Hüseyin Ragıp, Akçeraoğlu, Ziya Gökalp, Hamdullah Suphi vb. Yani geleceğin reisicumhurları, başvekilleri, zaferi kazanacak kumandanları, kalem, fikir ve siyaset adamları İstanbul'da işgal kuvvetleri ile Vahideddin divan-ı harbinin elleri altındaydılar... Eğer bunlar hep birden ve bir gecede tevkif edilselerdi ne olur­du? Milletin, ordunun yapısı ergeç ve elbette yeni şahsiyetler yaratacaktı. Ama nasıl ve ne zaman? Malta'ya sürülecek yalnız bir Mustafa Kemal'in bile böyle karanlık bir akıbete sü­rüklendiğini düşünmek, insana baş dönmeleri verir.
Sayfa 337Kitabı okudu
Hâşimi hanedanının başı Şerif Hüseyin, İngiliz para ve silâhlarıyle Türklere karşı isyan etmişti. Son Osmanlı kuvvetleri Medine'de sarılmış. Perakende kuvvetlerimiz, ya esir edilmiş, ya imha olunmuştur (27 Haziran 1917). Eski Bahriye Nâzırı ve Suriye cephesinde bir aralık ordu kumandanı olan Cemal Paşa hatıratında, bu büyük isyanın aşağılık
Sayfa 264Kitabı okudu
Saltanatın kaldırılışından ancak bir ay sonra, 2 Aralık 1922'de, Meclisi yöneten ve Gazi'nin en yakınlarından biri olan ikinci reis Adnan Bey (Adıvar) Meclis Başkanlığına sunulan bir teklifi ve müzakereye değer olduğuna dair olan layiha encümeni mazbatasını, önemsiz bir şeymiş gibi encümene havale ederken, Gazi birden yerinden kalktı.
Sayfa 66 - Remzi kitabeviKitabı okudu
Wilson'un barış prensiplerinde bizimle ilgili XII. madde ise şöyledir: "Bugünkü Osmanlı İmparatorluğunun Türk olan kısımlarına itirazsız bir hâkimiyet sağlanmalıdır. Fakat bugün Türk boyunduruğu altında bulunan diğer milletlerin de, mutlak güvenlik içinde varlıklarının en zahmetsizce gelişmelerinin kefalet altına alınması lazımdır.
Sayfa 298 - Remzi KitabeviKitabı okudu
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.