DAVETİYE
Ey benito musolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Duce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar... Bizim için savaş düğündür; Din arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden ordular
Kaşlar çatılmış, ağızlar kilitlenmiş uçuyorlar, koyu kumral uzun saçları dalgalanırken kartal bakışlarıyla ileriye bakıyorlardı. Gözleri yalnız ilerisini görüyor, arkada kalan hiçbir şey hatıra gelmiyordu.
DAVETİYE
Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce,
İtalyanlar başvekili muhterem Düce!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür;
Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden
DAĞA ÇIKAN KURT
Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
Akif Bey'in sevdiği muharrirlerden olan Mustafa Sadıkur Rafiye de Taha Hüseyin gibi modernistler demişler ki:
"Üstat siz çok yükseklerde uçuyorsunuz, üslup ve ifadenizi gençlik anlamıyor. Biraz okuyucunun seviyesizine inseniz!"
Üstat Rafi'nin onlara bir cevabı var, eminim Akif Bey de olsaydı böyle söylerdi. Demiş ki:
"Yahu ben yerlerde, topraklarda sürünen, cemiyeti biraz yükselsin, nefes alsın, ciğerlerine biraz temiz hava girsin diye semalara, gökdere çıkarmak istiyorum. Siz tavuklarla kartalları bir tutmak, kartalları da tavukların yanına indirmek istiyorsunuz. Ben hepsini Kartal yapmak istiyorum."
1926 yılının Şubat'ında 72 kişilik aile tek sıra halinde, at sırtında Van'dan yola çıkarıldığında Vanlı Cemal Taylan'ın anlatımına göre kafilenin uzunluğu 1 kilometreyi buluyordu. Kafilenin en önünde Van Müftüsü Şeyh Masum Efendi ve Bediüzzaman Mela Said-i Kürdi gidiyordu. Kafilede ayrıca eski Hamidiye Alayları Kuzey Saha Komutanı
Bu tarz romanların dili basit olsa da çok seviyorum. İslama sonradan dönen Ömer'in İslamla tanışıp şehadetini anlatan bir kitap kesinlikle okunmalı ve yakınlara okutulmalı.