Ey Melek Hakk’ın katından armağânımsın benim Gül derilmez bir diyardan gül nihânımsın benim Hangi dil âyân eder dil bağlayan işmârını “Gizlesem de âşikâr etsem de cânımsın benim” Bir yaban elden göçüp gelmiş de hüznün lehçesi Hoş çiçekler bilmemiş yalçın dağın ham bahçesi Âşığın takvîmi hicrî gönlü hicran bohçası “Gizlesem de âşikâr etsem de cânımsın benim” Bir avuç toprak çıkar hep inci mercan sandığım Hep Hülâgûhan çıkar Sultan Süleyman sandığım Belki de şükran çıkar saklımda hüsrân sandığım “Gizlesem de âşikâr etsem de cânımsın benim” Gamzenin altında bilmem kaç safirden köşk durur Meclisinde kaç Züleyhâ nur yüzünden lâl olur Gizlesem naz âşikâr etsem nazâr korkum budur “Gizlesem de âşikâr etsem de cânımsın benim” Bunca sözden köz yapıp sen saklasan külden küle Münhasır Gâlib gelinmez böyle sühân bülbüle Söyle dâim Gül verip Gülşen olan müşfik Güle; “Gizlesem de âşikâr etsem de cânımsın benim” Oğuzhan Âsım Güneş (Münhasır)
Boşlukta Kalan Hicran
Gözlerin bir ıssız gece, ruhun derin bir kuyu, Zaman durmuş, alem sükût, gönlün olmuş bir huyu. Bir hicran çerağı yanar, gam ateşiyle dolu, Gözyaşların deniz gibi, her damlası dolu. Ağlar gönlün her lahza, bir teselli bekler, Lakin teselli uzak, zira her umut biter. Bir divane pervane gibi, aşk ateşinde döner, Her yanışında bir ömür, bir serap gibi söner. Ey talihsiz güzel, bahtın kara yazılmış, Her gözyaşı bir sitem, her ah kalbe kazılmış. Ruhun derin bir hüzün, gönlün gam ile dolu, Gözlerin boşlukta kaybolmuş, yolun karanlık, soluk. Her sabah bir umut doğar, her gece bir hüsran, Kalbinin ince sızıları, sana bir yâd, bir ferman. Ey gönlü yıkık kız, bahtın açık olsun dileğim, Zira Fuzuli misali, hep hüzünle geçer dileğim.
Reklam
"Ben Seninle Mutlu Olmak İstiyorum" Konuyla ilgili tecrübesini aktaran Emine Hanım bir süreliğine geçmişe sünger çekmenin evliliğine nasıl taze kan etkisi yaptığını şöyle anlatıyor: "Bir süredir eşimle ciddi boyutta tartışmalarımız oluyordu. Küçük küçük sorunların birikintisi üzerine büyük problemler de gelince tam bir çıkmaza
HAKKI TUTUP KALDIRMAK
Mehmet Âkif Ersoy diyor ki: “Hâlikin nâ-mütenâhî adı var en başı Hak, Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak, Hani Ashâb-ı Kirâm ayrılalım derlerken Mutlaka sûre-i ve’l-Asr’ı okurmuş bu neden? Çünkü meknûn o büyük sûrede esrâr-ı felâh, Başta Îmân-ı Hakîkî geliyor sonra Salâh sonra Hak, sonra Sebât: İşte kuzum insanlık, Dördü birleşti mi, Yoktur sana hüsrân artık” (Safahât, İstanbul 1944,)
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
Yüreğimde hüznüm bu ne her gün isyan Bir yanım hasret bir yanım hüsran
''Gençlere hep söylerim: En baba se*ks 1 saat sürer, gün 24 saat. Eğer 23 saati birlikte geçirmekten zevk almıyorsanız, bırakın o işin peşini. Sonu hüsran olur.'' * #DefneYalnız * #ArmağanÇağlayan #DurBiDinle #1968 #Kaynanalar * Youtube: * youtube.com/watch?v=qcOkRVp... *
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.