Hadislerin gerçek amacı
Din düşmanları, dinimizi yaşanmaz bir şekle sokmak, saçma göstermek ve yıpratmak için birçok hadis uydurmuşlardır. Daha sonra kendileri ve kendilerinden sonra gelen birçok dinsiz de dini yıkma uğraşlarında bu hadisleri kullanmışlardır. İslam’a olan inançsızlıklarını, kin ve nefretlerini içlerinde gizleyerek, samimi dindar görüntüsünde halkın
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
Reklam
Biz Bir Elmanın İki Yarısı Değiliz, Yan Yana Duran İki Ayrı Elmayız İlişkilerde sık sık duyduğum bir cümle: “Bir elmanın iki yarısı gibiyiz...” Kulağa ne romantik geliyor değil mi? Şarkı sözü gibi... Bir şiirin en tatlı mısraı sanki... Bilinçaltı kodlarımıza öylesine yerleşmiş ki, kimi sevsek ortadan ikiye bölüyoruz. Çünkü onun diğer yarısı olduğumuza ölesiye inanıyoruz. Bilinçaltı kodlarımıza işlemiş olan yanlışlardan biri de bu ne yazık ki. İki ayrı insanın, ortadan bölünerek bir elmaya parça olması mümkün değil... Hem bu yüzden ayrılıkların acısı da dayanılmaz boyutlar alıyor. Çünkü bilinçaltı diğer yarısını kaybettiği inancıyla yaşadığı hayal kırıklığını ikiye, üçe katlayarak ıstırap deneyimini büyütüyor. “Biz bir elmanın iki yansıyız” inancıyla ilişkiye sarılan kişiler, ayrılıklarda hüsrandan ziyade eksilme duygusu yaşıyorlar. Doğal olarak ilişki içinde de kaçınılmaz şekilde şiddetli bir kaybetme korkusuna maruz kalıyorlar.
Derin sularda yalnız bir mümin: Garaudy 1
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz. Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul
Hem bu yüzden ayrılıkların acısı da dayanılmaz boyutlar alıyor. Çünkü bilinçaltı diğer yarısını kaybettiği inancıyla yaşadığı hayal kırıklığını ikiye, üçe katlayarak ıstırap deneyimini büyütüyor. “Biz bir elmanın iki yarısıyız” inancıyla ilişkiye sarılan kişiler, ayrılıklarda hüsrandan ziyade eksilme duygusu yaşıyorlar. Doğal olarak ilişki içinde de kaçınılma şekilde şiddetli bir kaybetme korkusuna maruz kalıyorlar.
Hüsran üzerine
‘Birey kendi sınırları içerisinde hüsrana, alimi mutlaklıkla, alimi mutlaklık yanılsamasıyla çare bulur (bir yerlerde hüsrandan muaf bir figür olmalıdır ve bu figür de Tanrı’dır; hüsran duyması gerekmeyen biri olduğunu hayal etme ihtiyacı duyarız).’
Reklam
54 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.